Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49

Suçta Tekerrür ve Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi Nedir ? Nasıl İtiraz Edilir ? TCK 58 2025

Suçta Tekerrür Nedir?

Suçta tekerrür, bir kişinin daha önce kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmasına rağmen yeniden suç işlemesi durumunu ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 58. maddesinde düzenlenen bu kavram, suçun tekrarlanmasının, failin topluma karşı tehlikeliliğini artırdığı ve ceza hukukunda daha sıkı bir denetim gerektirdiği varsayımına dayanır. Tekerrür hükümleri, suçun bireysel bir hata veya tesadüfi bir olaydan öte, failin suç işlemeyi alışkanlık haline getirdiği yönünde bir değerlendirme yapılmasını sağlar.

Tekerrür durumunda sanık, bir önceki mahkumiyetinden bağımsız olarak yeni suçundan dolayı da yargılanır. Ancak bu durumda, cezanın infazında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır. Bu rejim, hükümlünün cezaevinde daha uzun süre kalmasını sağlayarak, tekrar suç işleme eğilimini azaltmayı amaçlar.

TCK 58. maddesi kapsamında tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, önceden kesinleşmiş bir mahkumiyetin varlığı, yeni suçun belirlenen süreler içinde işlenmiş olması ve her iki suçun da kasten işlenmiş suçlar kapsamında bulunması gerekir. Buna karşın, taksirli suçlarda veya disiplin cezasına tabi fiillerde tekerrür hükümleri uygulanmaz. Ayrıca, tekerrürün uygulanabilmesi için önceki mahkumiyetin belirli suç kategorilerine girmesi veya belirli bir hapis süresini aşması gerekmektedir.

Tekerrür halinde sanık hakkında daha ağır infaz şartları uygulanırken, bazı durumlarda sanığın seçimlik ceza hakkı da elinden alınır. Örneğin, ceza maddesinde hem hapis hem de adli para cezası öngörülmüşse, mükerrir olması halinde mutlaka hapis cezasına hükmedilir. Ayrıca, tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde, hükümlü hakkında cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbiri uygulanması mümkündür.

Ceza hukukunun temel prensiplerinden biri olan tekerrür kavramı, bireylerin suç işleme eğilimlerinin önüne geçmek ve caydırıcılığı artırmak amacıyla düzenlenmiştir. Ancak, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için bazı hukuki kriterlerin sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle, hakkında tekerrür hükümleri uygulanabilecek kişilerin hukuki haklarını doğru değerlendirebilmek için uzman bir ceza avukatına danışmaları önem arz etmektedir.

İnfaz Hesaplama/ Yatar Hesaplama İçin Tıklayınız.

Suçta Tekerrür Şartları ve Hukuki Dayanağı

Suçta tekerrür, Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup, bir kişinin kesinleşmiş bir mahkumiyet kararına rağmen belirli süreler içinde yeni bir suç işlemesi halinde uygulanmaktadır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar sağlanmadığında, fail hakkında tekerrür hükümleri uygulanamaz.

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi suçta tekerrürün uygulanmasına ilişkin yasal çerçeveyi çizmektedir. Kanun maddesinde şu düzenlemeler yer almaktadır:

  • TCK 58/1: Önceden işlenen suçtan dolayı kesinleşmiş bir mahkumiyet varsa, sonraki suç için tekerrür hükümleri uygulanır.
  • TCK 58/2: Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için belirli sürelerin geçmemesi gerekir.
  • TCK 58/3: Tekerrür halinde, hapis ve adli para cezası seçimlik olarak düzenlenmişse, mutlaka hapis cezasına hükmedilir.
  • TCK 58/6: Mükerrirler hakkında infaz sonrasında denetimli serbestlik uygulanır.
  • TCK 58/7: Mahkumiyet kararında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmelidir.

Suçta Tekerrürün Uygulanabilmesi İçin Gerekli Şartlar

  1. Önceki Suçtan Kesinleşmiş Bir Mahkumiyet Olmalıdır
    Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için failin önceden işlediği bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya güvenlik tedbirlerine ilişkin kararlar, tekerrüre esas alınamaz. Ayrıca, önceki mahkumiyetin kesinleşmiş olması, temyiz ve istinaf yollarının tükenmiş olduğu anlamına gelir.
  2. Yeni Bir Suç İşlenmiş Olmalıdır
    Failin, kesinleşmiş mahkumiyetine rağmen yeni bir suç işlemesi gerekmektedir. Yeni suç, önceki mahkumiyetin kesinleşme tarihinden sonra işlenmelidir. Suçun işlendiği tarih itibariyle failin cezası infaz edilmemiş olsa bile, kesinleşmiş olması tekerrür açısından yeterlidir.
  3. Belirtilen Süreler İçerisinde İşlenmiş Olmalıdır
    TCK 58/2’ye göre tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, önceki suçtan aldığı cezanın infazından sonra belirli bir sürenin geçmemiş olması gerekir:
    • Önceki mahkumiyet 5 yıldan fazla hapis cezası ise, cezanın infazından itibaren 5 yıl içinde işlenen yeni suç tekerrüre neden olur.
    • Önceki mahkumiyet 5 yıl veya daha az hapis cezası ya da adli para cezası ise, cezanın infazından itibaren 3 yıl içinde işlenen yeni suç tekerrüre esas alınır.
  4. Fail 18 Yaşını Doldurmuş Olmalıdır
    TCK 58/5’e göre, suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan kişilere tekerrür hükümleri uygulanmaz. Yani, kişi 18 yaşından küçükken işlediği bir suç nedeniyle mahkum edilmişse ve sonrasında 18 yaşını doldurduktan sonra yeni bir suç işlemişse, önceki mahkumiyet tekerrüre esas teşkil etmez.
  5. Önceki ve Sonraki Suçların Niteliği Uygun Olmalıdır
    • Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamaz. Yani, bir kişi kasıtlı bir suçtan mahkum olmuşsa ve sonrasında taksirli bir suç işlerse (örneğin, trafik kazası nedeniyle taksirle yaralama), tekerrür hükümleri uygulanmaz.
    • Askeri suçlar ile genel suçlar arasında tekerrür uygulanamaz. Sırf askeri suçlar ile genel ceza hukuku kapsamındaki suçlar arasında tekerrür hükümleri işletilemez.
    • Yabancı mahkemelerde verilen kararlar tekerrüre esas alınmaz, ancak istisnalar vardır. TCK 58/4’e göre, kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti ve parada/kıymetli damgada sahtecilik suçlarından alınan yabancı mahkeme kararları tekerrüre esas alınabilir.

Suçta Tekerrür Nasıl Tespit Edilir?

Suçta tekerrür, failin daha önce işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş bir mahkumiyetinin bulunmasına rağmen belirli süreler içinde yeni bir suç işlemesi halinde devreye giren bir ceza hukuku kurumudur. Tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, ceza mahkemeleri tarafından yargılama aşamasında incelenmekte ve tespit edilmektedir. Bu tespit işlemi sırasında, sanığın sabıka kaydı, mahkumiyet kararları ve suç işleme tarihleri gibi hususlar dikkate alınmaktadır.

Tekerrürün Tespit Edilme Aşamaları

  1. Sanığın Sabıka Kaydının İncelenmesi
    Ceza mahkemesi tarafından sanığın adli sicil kaydı incelenerek, daha önce kesinleşmiş mahkumiyetinin olup olmadığı araştırılır. Sanığın daha önce işlediği suçlara ilişkin mahkumiyet kararlarının kesinleşmiş olması gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya güvenlik tedbirleri içeren mahkumiyet kararları tekerrüre esas alınmaz.
  2. Önceki Mahkumiyetin Tekerrüre Esas Olup Olmadığının Belirlenmesi
    Mahkeme, sanığın önceki mahkumiyetinin tekerrüre esas alınıp alınamayacağını değerlendirir. TCK 58. maddeye göre:
    • Suç tarihi itibariyle sanığın 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. 18 yaşından küçükler için işlenen suçlar tekerrüre esas alınmaz.
    • Önceki suç ve sonraki suçun niteliği incelenir. Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamaz.
    • Önceki suçtan alınan cezanın infaz edilip edilmediği kontrol edilir. Cezanın infaz edilmesi şart değildir; mahkumiyetin kesinleşmiş olması tekerrür hükümlerinin uygulanması için yeterlidir.
  3. Tekerrür Süresinin Aşılıp Aşılmadığının Kontrolü
    • Önceki mahkumiyet 5 yıldan fazla hapis cezası ise, infaz tarihinden itibaren 5 yıl içinde işlenen yeni suç tekerrüre esas alınır.
    • Önceki mahkumiyet 5 yıl veya daha az hapis cezası ya da adli para cezası ise, infaz tarihinden itibaren 3 yıl içinde işlenen yeni suç tekerrüre esas alınır.
    • Eğer sanık belirtilen sürelerden sonra yeni bir suç işlemişse, tekerrür hükümleri uygulanamaz.
  4. Tekerrür Şartlarının Sağlanması Halinde Uygulama
    • Eğer sanığın önceki mahkumiyeti tekerrüre esas alınabiliyorsa, mahkumiyet kararında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı açıkça belirtilmelidir.
    • Ceza infaz kurumları, tekerrüre esas alınan mahkumiyetleri dikkate alarak infaz planlamasını yapar.
    • Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması, mahkeme kararına dayanır ve infaz savcılığı tarafından takip edilir.

Yargıtay, tekerrür hükümlerinin uygulanması konusunda çeşitli kararlar vermiştir. Bunlardan Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 2020/258 E. ve 2020/3675 K. sayılı kararında, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir mahkumiyet bulunmadığı halde mahkeme tarafından tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunmuş ve karar bozulmuştur. Bu tür hatalar, infaz aşamasında da denetlenerek düzeltilmelidir.

Adli Sicil Kaydı Nasıl Sildirilir ?

Adli Para Cezalarında Tekerrür Uygulaması

Adli para cezaları, ceza hukuku sisteminde hapis cezasına alternatif olarak düzenlenen yaptırımlardan biridir. Suçta tekerrür hükümleri ise genellikle hapis cezasına uygulanırken, adli para cezalarının tekerrüre esas olup olmadığı belirli hukuki kurallara tabidir. Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde adli para cezalarına ilişkin tekerrür hükümleri farklı şekillerde ele alınmaktadır.

Adli Para Cezalarının Tekerrüre Esas Olması Şartları

  1. Hapisten Çevrilen Adli Para Cezaları ve Tekerrür
    • Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda, bu ceza tekerrüre esas alınabilir.
    • Örneğin, sanık hakkında verilen 1 yıl hapis cezası, adli para cezasına çevrilmişse, bu durum tekerrür hükümlerine tabi olabilir.
    • Ancak, adli para cezasının infaz edilip edilmediği tekerrür süresinin hesaplanması açısından önemlidir.
  2. Doğrudan Adli Para Cezaları ve Tekerrür
    • Mahkemeler bazı suçlar için doğrudan adli para cezasına hükmedebilir. Bu durumda tekerrür hükümleri uygulanmaz.
    • TCK 58. madde uyarınca sadece hapis cezası alan suçlar için tekerrür hükümleri uygulanabilir. Doğrudan adli para cezasına hükmedilen suçlar, tekerrüre esas alınamaz.
  3. Kesinleşmiş Adli Para Cezalarının Tekerrüre Esas Olup Olmadığı
    • Ceza kesinleşmiş ancak infaz edilmemişse, tekerrüre esas teşkil edebilir. Ancak, infaz edildikten sonra belirlenen sürelerin aşılması halinde tekerrür hükümleri uygulanmaz.
    • TCK 58. maddesine göre, adli para cezası infaz edildikten sonra 3 yıl içinde yeni bir suç işlenirse tekerrür hükümleri gündeme gelebilir.
    • Ancak 15.04.2020 tarihli 7242 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile CMK 272. maddeye eklenen hükümle, kesinleşmiş adli para cezaları tekerrüre esas olmaktan çıkarılmıştır.

Adli Para Cezalarının Tekerrüre Esas Olmadığı Durumlar

  1. CMK 272. Maddeye Göre Kesin Adli Para Cezaları Tekerrüre Esas Alınmaz
    • 15.04.2020 tarihinden sonra, kesinleşmiş adli para cezaları tekerrür için dayanak olarak kullanılamaz.
    • 20.07.2016 ile 15.04.2020 tarihleri arasında verilen adli para cezaları, tekerrüre esas alınarak infaz edilmişse, uyarlama yargılaması yapılması mümkündür.
  2. Doğrudan Verilen Adli Para Cezaları Tekerrüre Esas Alınmaz
    • Eğer mahkeme, suçun niteliğine göre doğrudan adli para cezası vermişse, bu ceza tekerrür hükümlerine tabi tutulmaz.
    • Örneğin, TCK’da yer alan bazı hakaret, tehdit, mala zarar verme gibi suçlarda doğrudan para cezası verildiğinde, bu mahkumiyet tekerrüre neden olmaz.
  3. Adli Para Cezalarının Uyarlama Sürecine Tabi Olması
    • 20.07.2016 ile 15.04.2020 tarihleri arasında adli para cezaları tekerrüre esas kabul edilmiştir. Ancak 2020’de yapılan değişiklikle bu durum ortadan kaldırılmıştır.
    • Bu nedenle, bu süreçte tekerrür hükümlerine tabi olmuş kişiler için itiraz ve uyarlama süreci yürütülebilir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 2018/7774 E. ve 2019/3487 K. sayılı kararında, tekerrür hükümleri uygulanırken mahkeme tarafından verilen adli para cezasının doğrudan mı, yoksa hapis cezasından çevrilerek mi verildiğinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Adli para cezalarının tekerrür hükümlerine tabi olup olmadığı, veriliş şekline ve mahkumiyetin kesinleşme tarihine bağlıdır. Hapisten çevrilen adli para cezaları tekerrüre esas olabilirken, doğrudan verilen adli para cezaları tekerrür kapsamında değerlendirilmez. 2020 yılında yapılan düzenleme ile istinaf edilemeden kesinleşmiş adli para cezaları tekerrüre esas alınmaktan çıkarılmıştır. Bu durum, uyarlama yargılamaları ve infaz süreçlerinde önemli değişikliklere yol açmıştır.

Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmadığı Durumlar

Ceza hukukunda tekerrür, bir kişinin daha önce işlediği suç nedeniyle kesinleşmiş bir mahkûmiyet almasına rağmen tekrar suç işlemesi durumunda uygulanır. Ancak Türk Ceza Kanunu (TCK) 58. maddesi kapsamında, belirli durumlar tekerrür hükümlerinin uygulanmasını engeller. Aşağıda, tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı durumlar detaylı şekilde ele alınmıştır.

1. Suçun İşlendiği Tarihte Sanığın 18 Yaşından Küçük Olması

Ceza hukukunda çocukların korunması ilkesi gereği, 18 yaşından küçük bireylerin işlediği suçlar tekerrüre esas alınamaz.

  • TCK 58/5. maddesine göre, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişiler için tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Örneğin, bir kişi 16 yaşında hırsızlık suçu işlemiş ve mahkum olmuşsa, 21 yaşında işlediği yeni bir suçta önceki ceza tekerrüre esas alınamaz.

2. Genel Af ve Tekerrür

  • Genel af, ceza mahkumiyetinin tüm hukuki sonuçlarını ortadan kaldıran bir durumdur. TCK 65. madde uyarınca, genel af halinde mahkumiyet hükümsüz hale gelir ve suç kaydı silinir.
  • Buna bağlı olarak, genel af kapsamında silinen bir suç tekerrüre esas alınamaz.

3. Ön Ödeme Kapsamındaki Suçlar

  • TCK 75. madde kapsamında, ön ödeme yapılabilen suçlarda mahkumiyet kararı verilmediği için tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Örneğin, trafik suçu gibi ön ödeme kapsamına giren suçlarda tekerrür hükümleri devreye girmez.

4. Uzlaşma Kapsamındaki Suçlar

  • Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 253. madde kapsamında uzlaşma hükümleri uygulanan suçlar, mahkumiyet kararı olmaksızın sonlandırıldığı için tekerrüre esas alınmaz.
  • Örneğin, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçu uzlaşma ile sonuçlandığında, ilerleyen süreçte tekerrür hükümlerine konu olamaz.

5. Adli Para Cezalarının Tekerrüre Esas Olmaması

  • Hapisten çevrilen adli para cezaları tekerrüre esas olabilirken, doğrudan verilen adli para cezaları tekerrür kapsamına girmez.
  • 15.04.2020 tarihli 7242 sayılı Kanun ile, kesinleşmiş adli para cezaları tekerrüre esas alınmaktan çıkarılmıştır.

6. Koşullu Salıverilme ve Denetim Süresi İçinde Yeni Suç İşlenmemesi

  • TCK 51. maddeye göre, cezası ertelenen ve denetim süresini sorunsuz tamamlayan kişiler hakkında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Ancak, denetim süresi içinde suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri devreye girer.

7. Fiilin Sonradan Suç Olmaktan Çıkarılması

  • Eğer bir fiil, yasa değişikliği ile suç olmaktan çıkarılmışsa, bu suçtan alınan ceza tekerrüre esas alınamaz.
  • Örneğin, bir kişi geçmişte suç sayılan bir eylem nedeniyle mahkum olmuş ancak yeni düzenlemeyle bu fiil suç olmaktan çıkarılmışsa, sonraki suçlarında bu mahkumiyet dikkate alınmaz.

8. Tazyik Hapsi ve Disiplin Cezaları

  • Tazyik hapsi ve disiplin cezaları, cezalandırma amacı taşımadığı için tekerrüre esas alınamaz.
  • Örneğin, icra hukukunda borcunu ödemeyen kişi için verilen tazyik hapsi, ceza hukuku anlamında tekerrür kapsamında değerlendirilmez.

9. Kasıtlı Suç ile Taksirli Suç Arasında Tekerrür Uygulanmaması

  • TCK 58. maddesi uyarınca, kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Örneğin, geçmişte bilinçli taksirle bir trafik kazasına sebep olan kişinin daha sonra kasten işlediği bir suçta tekerrür hükümleri devreye girmez.

10. Yabancı Mahkemelerden Verilen Mahkumiyet Kararları

  • TCK 58/4. maddeye göre, yabancı mahkemeler tarafından verilen kararlar tekerrüre esas alınamaz.
  • Ancak, kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti ve parada sahtecilik gibi suçlar istisna tutulmuştur.

Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Hukuki Esaslar

Ceza hukukunda mükerrir, daha önce kesinleşmiş bir mahkumiyeti bulunmasına rağmen tekrar suç işleyen kişiyi ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 58. maddesi uyarınca, suçta tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde sanık, mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulur. Bu özel infaz rejimi, suçun ceza hukuku sisteminde daha ağır yaptırımlarla karşılanmasını ve suçluların toplum açısından daha tehlikeli kabul edilmesini esas alır.

1. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Hukuki Dayanağı

Mükerrirlere özgü infaz rejimi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenmiştir.

  • TCK 58. maddeye göre, tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri devreye girer.
  • 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 108. maddesi, mükerrirler için koşullu salıverilme sürelerini uzatmış ve ikinci kez mükerrir olanlar için şartlı tahliye hakkını tamamen kaldırmıştır.

2. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Temel Unsurları

Mükerrir kabul edilen sanıklar için infaz süreci, tek suç işleyen kişilere kıyasla daha ağır kurallara tabidir:

  • Koşullu salıverilme süreleri uzar.
  • Denetimli serbestlik süresi artırılır.
  • Cezaevi süreci, özel infaz koşulları çerçevesinde uygulanır.

3. Koşullu Salıverilme Süreleri

Mükerrirlere özgü infaz rejimi kapsamında hükümlülerin şartlı tahliye olabilmesi için belirlenen süreler şu şekildedir:

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan bir mükerrir, 39 yılını cezaevinde geçirmek zorundadır.
  • Müebbet hapis cezası alan mükerrir için 33 yıl hapis süresi öngörülmüştür.
  • Süreli hapis cezası alan mükerrirlerin cezalarının en az üçte ikisini (2/3) infaz kurumunda tamamlaması gerekir. (Normal şartlarda ilk suç işleyen bir kişi için bu süre üçte iki oranında belirlenirken, mükerrirler için artırılmıştır.)
  • İkinci kez mükerrir olan kişiler için koşullu salıverilme imkanı tamamen kaldırılmıştır ve cezaları tamamen infaz edilmek zorundadır (5275 sayılı Kanun, madde 108/3).

4. Denetimli Serbestlik Uygulaması

  • Mükerrirler hakkında, cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
  • Denetimli serbestlik süresi bir yıldan az olmayacak şekilde belirlenir.
  • Hakim, hükümlünün durumuna göre denetim süresini beş yıla kadar uzatabilir.

5. İkinci Kez Mükerrir Olanlara Özgü İnfaz Rejimi

İkinci kez mükerrir, daha önce tekerrür hükümleri uygulanarak mahkum olmuş ve tekrar suç işlemiş kişi olarak tanımlanır.

  • İkinci defa mükerrir olan hükümlüler, koşullu salıverilmeden yararlanamaz.
  • 5275 sayılı Kanun’un 108/3. maddesi açıkça “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlü koşullu salıverilmez” hükmünü getirmiştir.
  • Sanığın ikinci kez mükerrir olduğu mahkeme kararında belirtilmelidir. Aksi halde, infaz aşamasında re’sen uygulanamaz.

6. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Uygulanmadığı Durumlar

Mükerrirlere özgü infaz rejimi her mahkumiyet için geçerli değildir. Şu durumlarda uygulanamaz:

  • 18 yaşından küçüklerin işlediği suçlar tekerrüre esas alınamaz.
  • Genel af halinde önceki suç tekerrüre esas olamaz.
  • Ön ödeme ve uzlaşma kapsamında çözülmüş suçlar tekerrüre esas olmaz.
  • Adli para cezaları doğrudan tekerrüre esas alınamaz.

İkinci Kez Mükerrir Nedir? Çift Mükerrirlik Kavramı ve Sonuçları

Ceza hukukunda ikinci kez mükerrir, bir kişinin daha önce işlediği suçtan dolayı mahkumiyet alıp tekerrür hükümleri uygulandıktan sonra yeniden suç işlemesi durumudur. Bir başka deyişle, kişinin mükerrir olduktan sonra tekrar suç işlemesi halinde, bu kişi ikinci kez mükerrir (çift mükerrir) kabul edilir. Bu durum, hukuki açıdan çok ciddi sonuçlar doğurmakta olup, infaz sürecinde koşullu salıverilme hakkının tamamen kaldırılmasına neden olmaktadır.

1. Çift Mükerrirlik Kavramının Hukuki Dayanağı

İkinci kez mükerrirlik, Türk Ceza Kanunu (TCK) 58. maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 108. maddesi kapsamında düzenlenmiştir.

  • TCK 58. maddeye göre, ilk kez mükerrir sayılan bir kişi tekrar suç işlediğinde, ikinci kez mükerrirlik hükümleri uygulanır.
  • 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 108. maddesinin 3. fıkrası ise ikinci kez mükerrir olan kişilerin koşullu salıverme hakkından yararlanamayacağını açıkça düzenlemiştir.

Bu hükme göre, iki kez mükerrir olan bir hükümlü cezasını tam olarak çekmek zorundadır ve şartlı tahliye hakkı ortadan kalkar.

2. İkinci Kez Mükerrir Sayılmanın Koşulları

Bir kişinin ikinci kez mükerrir sayılabilmesi için şu şartların sağlanması gerekir:

  1. Kişinin ilk işlediği suç nedeniyle kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmalıdır.
  2. Bu mahkumiyet kararından sonra yeni bir suç işlemesi gerekir.
  3. Yeni işlenen suç için mahkeme tarafından mükerrirlik hükümleri uygulanmış olmalıdır.
  4. İkinci kez mükerrirlik için üçüncü bir suç işlenmiş olmalıdır.
  5. İkinci mükerrirliğe esas alınan suç, önceki suçların kesinleşmesinden sonra işlenmelidir.
  6. Sanığın 18 yaşından büyük olması gerekmektedir, çünkü 18 yaş altındaki kişilere mükerrirlik hükümleri uygulanmaz.

Özetle, ikinci kez mükerrir olabilmek için kişinin en az üç farklı suç işlemiş olması ve her bir suçun tekerrüre esas nitelikte bulunması gerekmektedir.

3. Çift Mükerrirlik Halinde Uygulanan İnfaz Rejimi

İkinci kez mükerrirlik statüsü, hükümlü açısından en ağır infaz rejimini beraberinde getirir:

  • Koşullu salıverme (şartlı tahliye) hakkı tamamen kaldırılır ve kişi cezasını tamamen infaz etmek zorundadır.
  • Denetimli serbestlik süresi daha sıkı tedbirler içerebilir ve mahkeme, hükümlünün serbest kaldıktan sonra toplum içinde takibini zorunlu kılabilir.
  • Cezaevinde geçireceği sürenin tamamı uygulanır, yani örneğin 10 yıl hapis cezasına çarptırılan bir hükümlü, 10 yıl boyunca cezaevinde kalmak zorundadır.

Bu ağır infaz rejimi, suçun önlenmesi ve caydırıcılık sağlanması açısından büyük önem taşır. İlk kez mükerrir olan bir kişi koşullu salıverme hakkından yararlanabilirken, ikinci kez mükerrir olan bir kişi için bu hak tamamen kaldırılmıştır.

4. İkinci Kez Mükerrirlikten Kurtulma ve İtiraz Yolları

Hukuken, sanık ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasına karşı itiraz edebilir. Bunun için bazı yasal yollar mevcuttur:

  • Tebligat usulsüzlüğü iddiası: Eğer sanığın tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet kararına dair tebligat eksik veya usulsüz yapılmışsa, bu karara itiraz edilebilir.
  • Kanun yararına bozma: Kesinleşen cezanın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Adalet Bakanlığı’na başvurularak Yargıtay’dan bozulması istenebilir.
  • Lehe kanun uygulanması: Eğer sanık hakkında lehe yeni bir kanun çıkarsa, infaz mahkemesine başvurularak cezanın yeniden değerlendirilmesi talep edilebilir.
  • Yargılamanın yenilenmesi: Yeni delillerin ortaya çıkması durumunda, mahkemeden yargılamanın yenilenmesi istenebilir.

Suçta Tekerrür ve mükerrir nedir mükerrirlere özgü infaz rejimi 2

Ertelenmiş Cezalarda Tekerrür Uygulaması

Ceza hukukunda tekerrür hükümleri, sanığın daha önce kesinleşmiş bir mahkumiyeti olmasına rağmen yeniden suç işlemesi durumunda uygulanmaktadır. Ancak, cezanın infazı açısından bazı özel durumlar vardır. Ertelenmiş cezalar, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda hukuki tartışmalara yol açan bir konudur.

Ertelenmiş cezalar, sanığın mahkumiyetine karar verilmesine rağmen, belirli bir süre boyunca başka bir suç işlemediği takdirde cezanın infaz edilmemesi anlamına gelir. Bu durum, özellikle TCK 51. madde kapsamında değerlendirilmekte olup, cezanın ertelenmesi halinde, mahkumiyetin tekerrüre esas olup olmayacağı hususunda farklı hükümler bulunmaktadır.

1. Ertelenmiş Cezaların Tekerrüre Etkisi

Ceza hukukunda cezanın ertelenmesi ile infazın ertelenmesi farklı kavramlardır. Cezanın ertelenmesi, cezanın infaz edilmemesi anlamına gelirken, infazın ertelenmesi hükümlünün belirli bir süre cezaevine girmemesini ifade eder. TCK 51. maddeye göre, eğer sanık belirlenen denetim süresi boyunca yeni bir suç işlemezse, ceza infaz edilmiş sayılır.

Bu kapsamda:

  • Denetim süresi içinde yeni bir suç işlenirse, ertelenen ceza aynen infaz edilir ve ayrıca tekerrür hükümleri uygulanır.
  • Denetim süresi sona ermişse ve yeni bir suç işlenmişse, ilk ceza artık infaz edilmiş kabul edildiğinden, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı suç tarihine ve infaz süresine bağlıdır.

Örneğin, sanık hakkında 2 yıl hapis cezası verilmiş ve bu ceza 3 yıl denetimli serbestlik şartıyla ertelenmişse, sanık bu 3 yıl içinde yeni bir suç işlerse hem ertelenen ceza infaz edilir hem de tekerrür hükümleri uygulanır. Ancak, 3 yıl geçtikten sonra işlenen bir suçta, ilk mahkumiyet tekerrüre esas alınmaz.

2. Tekerrür Hükümleri ve Ertelenmiş Cezalar Arasındaki Hukuki Durumlar

Tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, ilk mahkumiyetin infaz durumu ve suçun işlendiği zaman dilimi açısından değerlendirilmelidir:

  • Cezası ertelenmiş ancak denetim süresi içinde yeni suç işlenmişse, sanık mükerrir kabul edilir ve tekerrür hükümleri uygulanır.
  • Cezası ertelenmiş ve denetim süresi tamamlanmışsa, bu ceza tekerrüre esas alınamaz.
  • Ertelenmiş cezanın infazı tamamlanmadan ikinci suç işlenirse, mahkeme hem ertelenen cezayı infaz eder hem de sanık hakkında mükerrir hükümleri uygular.
  • Ertelenmiş cezaya dair hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) uygulanmışsa, hüküm hukuken hiç doğmamış kabul edildiğinden, tekerrüre esas alınamaz.

Örneğin, sanık 5 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve cezası ertelenmişse, ancak 2 yıl sonra yeni bir suç işlemişse, önceki ceza infaz edilir ve sanık mükerrir sayılır. Ancak, sanık 5 yıllık denetim süresi boyunca suç işlemezse, ilk ceza tekerrüre esas alınmaz.

3. Ertelenmiş Cezalarda Tekerrür Süresi

Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesine göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için belirli süre sınırları bulunmaktadır:

  • Önceki mahkumiyetin 5 yıldan fazla hapis cezası olması halinde, infaz tarihinden itibaren 5 yıl içinde yeni bir suç işlenirse tekerrür uygulanır.
  • Önceki mahkumiyetin 5 yıl veya daha az hapis cezası veya adli para cezası olması halinde, infaz tarihinden itibaren 3 yıl içinde yeni bir suç işlenirse tekerrür hükümleri uygulanır.

Bu süreler, cezanın infaz edildiği tarih itibarıyla başlar. Ancak, cezanın ertelendiği durumlarda, denetim süresi boyunca suç işlenirse, süreler ertelenmiş cezaya değil, infaz edilmeyen cezaya göre hesaplanır.

4. Tekerrüre Esas Olamayan Ertelenmiş Cezalar

Bazı durumlarda, ertelenmiş cezalar tekerrür hükümleri kapsamında değerlendirilemez. Bunlar:

  • Hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı (HAGB) cezalar, tekerrüre esas alınamaz.
  • Kabahatler Kanunu kapsamında verilen cezalar, tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Genel af kapsamına giren suçlar, tekerrüre esas alınamaz.
  • Disiplin cezaları ve idari para cezaları, tekerrür hükümlerine tabi değildir.

Mükerrirlere Özgü İnfaz Nasıl Gerçekleştirilir?

Ceza hukukunda tekerrür, bir kişinin önceden kesinleşmiş bir mahkûmiyeti bulunmasına rağmen yeniden suç işlemesi durumudur. Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi gereğince, suçta tekerrür halinde sanık için mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmaktadır. Bu infaz sistemi, hükümlünün cezaevinde daha uzun süre kalmasına ve şartla tahliye sürecinin farklı hesaplanmasına neden olan bir düzenlemeyi ifade eder.

1. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Hukuki Dayanağı

Mükerrirlere özgü infaz rejimi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:

  • Tekerrür halinde işlenen suçtan mahkûm olan kişi, aşağıdaki sürelere tabi olarak koşullu salıverilmeden yararlanabilir:
    • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılını infaz etmesi gerekir.
    • Müebbet hapis cezasının 33 yılını infaz etmesi gerekir.
    • Süreli hapis cezasının üçte ikisinin infaz edilmesi gerekir.
    • Koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından, tabi oldukları oran uygulanır.
  • İkinci defa mükerrir olan hükümlüler, koşullu salıverilmeden yararlanamaz ve cezalarını tam olarak infaz etmek zorundadır.

Bu düzenlemeye göre, mükerrir olan sanıklar normal infaz rejimine göre daha uzun süre cezaevinde kalmakta, ikinci kez mükerrir olanlar ise şartlı tahliyeden yararlanamamakta ve cezanın tamamını infaz etmektedir.

2. Mükerrirlere Özgü İnfaz Süreci

Mükerrirlere özgü infaz rejimi, hükmün kesinleşmesiyle birlikte uygulanmaya başlar ve infaz süreci aşağıdaki şekilde işler:

  1. Mahkeme Kararı ve Tekerrür Hükümlerinin Uygulanması
    • Mahkeme, sanığın önceki mahkûmiyetini inceler ve tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağını değerlendirir.
    • Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaksa, mahkeme kararında “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına” şeklinde hüküm kurar.
    • Eğer sanık ikinci kez mükerrir olarak kabul edilirse, bu durum da mahkeme kararında açıkça belirtilmelidir.
  2. İnfaz Savcılığı ve Müddetname Hazırlanması
    • Mahkeme kararı kesinleştikten sonra, infaz savcılığı hükümlünün adli sicil kaydını inceleyerek tekerrüre esas alınacak mahkûmiyetleri belirler.
    • Eğer sanığın tekerrüre esas mahkûmiyeti varsa, infaz savcılığı müddetnameyi mükerrirlere özgü infaz rejimine göre düzenler.
    • Tekerrüre esas birden fazla mahkûmiyet varsa, en ağır olanı dikkate alınır.
  3. Cezaevi Süreci ve Şartlı Tahliye Koşulları
    • Mükerrir olan hükümlüler, koşullu salıverme süresini tamamlayana kadar cezaevinde kalmak zorundadır.
    • Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanan hükümlüler için koşullu salıverme süresi daha uzun olup, cezanın en az üçte ikisini tamamlamaları gerekmektedir.
    • İkinci kez mükerrir olan hükümlüler ise koşullu salıverilmeden yararlanamazlar ve cezanın tamamını infaz etmek zorundadırlar.
  4. Denetimli Serbestlik Tedbiri
    • TCK 58. maddeye göre, mükerrirler hakkında cezanın infaz edilmesinden sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
    • Denetimli serbestlik süresi, infaz hâkimi tarafından belirlenir ve en az 1 yıl olmak üzere 5 yıla kadar uzatılabilir.
    • Hükümlü, denetimli serbestlik süresi boyunca belirli kurallara uymak zorundadır.
    • Kurallara uymayan mükerrir hükümlüler, infaz hâkimi kararıyla 15 günden 3 aya kadar disiplin hapsine tabi tutulabilir.

3. İkinci Kez Mükerrir Olanların İnfazı

İkinci kez mükerrir olan sanıklar için infaz rejimi daha ağırdır:

  • Koşullu salıverilme hakkı kaldırılmıştır ve hükümlü cezasını bihakkın infaz etmek zorundadır.
  • Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaz, doğrudan cezanın tamamı infaz edilir.
  • İkinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanacağı mahkeme kararında belirtilmelidir.
  • Sanık ikinci kez mükerrir olarak belirtilmemişse, bu durum hükümlü lehine kazanılmış hak doğurur ve infaz rejimi buna göre düzenlenir.
  •  

4. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Sonuçları

Mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması halinde:

  • Sanık cezaevinde daha uzun süre kalır.
  • Koşullu salıverilme süresi artırılır.
  • İkinci kez mükerrir olanlar koşullu salıverilme hakkından yararlanamazlar.
  • Cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
  • Denetimli serbestlik süresi infaz hâkimi tarafından belirlenir ve kurallara uyulmaması halinde disiplin hapsi uygulanabilir.

İkinci Kez Mükerrirlikten Kurtulma Yöntemleri

Ceza hukuku sisteminde ikinci kez mükerrirlik, bir hükümlünün daha önce tekerrür hükümlerine tabi tutulmuş olmasına rağmen yeniden suç işlemesi durumunda ortaya çıkan ağırlaştırılmış infaz rejimidir. İkinci kez mükerrir olan hükümlüler, koşullu salıverilme hakkından yararlanamaz ve cezalarını tamamen infaz etmek zorundadırlar. Ancak hukuki yollar kullanılarak, ikinci kez mükerrirlik statüsünün kaldırılması veya infaz sürecinin sanık lehine düzenlenmesi mümkündür.

Aşağıda, ikinci kez mükerrirlikten kurtulma yolları ve yasal başvuru yöntemleri açıklanmıştır.

1. Tekerrüre Esas Cezaya İtiraz

İkinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın tekerrüre esas alınan mahkûmiyetinin kesinleşmiş olması gerekmektedir. Eğer sanığın tekerrüre esas alınan cezalarından biri hukuka aykırı şekilde verilmiş veya kesinleşmişse, bu cezaya karşı itiraz edilerek ikinci kez mükerrirlik statüsünün kaldırılması mümkündür.

  • Usulsüz Tebligat İddiası: Eğer tekerrüre esas alınan mahkeme kararı sanığa veya vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmemişse, bu durum ileri sürülerek cezanın kesinleşmediği savunulabilir.
  • Kanun Yararına Bozma Talebi: Eğer sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararı temyiz veya istinaf edilmeksizin kesinleşmişse, Adalet Bakanlığı’na başvurularak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan “kanun yararına bozma” talep edilebilir.
  • İstinafta veya Yargıtay’da Kesinleşen Kararlara İtiraz:
    • İstinaf Mahkemesi’nde kesinleşen bir karar için, CMK 308/A maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapılabilir.
    • Yargıtay’da kesinleşen kararlar için ise, CMK 308. maddeye göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz dilekçesi sunulabilir.

2. Uyarlama Yargılaması Talep Etme

Eğer tekerrüre esas alınan mahkûmiyetlerden biri, sonradan çıkan bir yasa değişikliğiyle hafifletilmişse veya suç olmaktan çıkarılmışsa, uyarlama yargılaması yapılarak ikinci kez mükerrirlik durumu ortadan kaldırılabilir.

Örneğin:

  • Yasal değişiklik ile bir suçun cezası azaltılmışsa veya suç kapsamı daraltılmışsa, sanık cezanın yeni yasa doğrultusunda uyarlanmasını talep edebilir.
  • Uzlaşma veya ön ödeme kapsamına alınan bir suç varsa, sanık cezanın düşmesi için uyarlama yargılaması talep edebilir.

Bu tür başvurular, cezanın verildiği mahkemeye yapılır ve infaz aşamasında hükümlü lehine sonuç doğurabilir.

3. Yargılamanın Yenilenmesi (CMK 311 ve Devamı Maddeleri)

Sanığın ikinci kez mükerrirlik statüsünden kurtulması için, yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir. Bunun için şu gerekçeler öne sürülebilir:

  • Yeni delil veya belge bulunması: Eğer sanık lehine yeni bir delil ortaya çıkmışsa veya daha önce incelenmeyen bir belge sunulabiliyorsa, mahkemece yargılamanın yenilenmesine ve cezanın kaldırılmasına karar verilebilir.
  • Tanık beyanlarının yanlışlığı veya sahte delil sunulması: Eğer yargılama sırasında yalancı tanıklık yapılmışsa veya sahte belge sunulmuşsa, bu durum yargılamanın yenilenmesi sebebi olabilir.
  • Hakimin tarafsız olmadığına dair kesin kanıtlar: Eğer mahkemenin karar veren hakimi hakkında taraflı olduğu tespit edilirse, kararın iptali için yargılamanın yenilenmesi istenebilir.

Bu tür başvurular, ilk yargılamayı yapan mahkemeye yapılır ve kabul edilmesi halinde cezanın kaldırılması veya hafifletilmesi mümkün olabilir.

4. Genel Af veya Özel Af Başvurusu

Genel af veya özel af çıkarılması halinde, sanık ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasını önleyebilir.

  • Genel Af: TBMM tarafından çıkarılan bir yasa ile sanık hakkındaki tüm cezai sonuçlar ortadan kalkar ve mükerrirlik hükümleri uygulanmaz.
  • Özel Af: Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılabilen özel af durumunda, sadece cezanın infazı kaldırılır ancak adli sicil kaydı silinmez.

Af düzenlemeleri, herkes için geçerli olmadığından hükümlünün dosyası özel olarak incelenmeli ve affın kapsamına girip girmediği değerlendirilmelidir.

5. Tekerrürün Uygulanmasını Engelleyen Zaman Aşımı Süreleri

Ceza zaman aşımı ve tekerrür süreleri dikkate alınarak, mükerrirlik hükümlerinin uygulanmaması sağlanabilir.

  • Eğer ilk mahkûmiyetin infazından itibaren 3 veya 5 yıl geçmişse, bu süreler dolduktan sonra işlenen suçlarda tekerrür hükümleri uygulanamaz.
  • Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin süre hesaplamalarında hata yapılmışsa, bu hata düzeltilerek sanığın ikinci kez mükerrirlikten kurtulması sağlanabilir.
  •  

Suçta Tekerrürün Sonuçları ve Hukuki Yaptırımları

Suçta tekerrür, bir kişinin daha önce işlediği suç nedeniyle kesinleşmiş bir ceza almasına rağmen yeniden suç işlemesi durumunda ortaya çıkan hukuki bir kavramdır. Tekerrür hükümleri, cezanın ağırlaşmasına ve infaz rejiminin değişmesine yol açar. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 58. maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesi uyarınca, tekerrür hükümleri çerçevesinde suç işleyen sanıklar, daha ağır infaz rejimine tabi tutulurlar ve cezaevinde daha uzun süre kalırlar. Ayrıca, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik uygulanması da mümkündür.

Aşağıda, suçta tekerrürün sonuçları ve bu kapsamda uygulanan hukuki yaptırımlar detaylı olarak ele alınmıştır.

1. Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Uygulanması

Tekerrür hükümleri uygulanan hükümlüler, mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulur. Bu infaz rejimi, hükümlünün koşullu salıverilme süresinin uzamasına ve cezasını daha uzun süre cezaevinde geçirmesine neden olur.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesine göre mükerrirlerin koşullu salıverilme süreleri şöyledir:

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında: 30 yıl yerine 39 yıl cezaevinde kalınması gerekir.
  • Müebbet hapis cezasında: 24 yıl yerine 33 yıl cezaevinde kalınması gerekir.
  • Süreli hapis cezalarında: Normalde cezanın üçte ikisi infaz edildikten sonra koşullu salıverilme uygulanırken, mükerrirler için bu süre dörtte üçe çıkarılır.

Örneğin, 10 yıl hapis cezasına çarptırılan bir hükümlü, normalde 6 yılını cezaevinde geçirdikten sonra koşullu salıverilme hakkı kazanırken, mükerrir olan bir hükümlü 7,5 yılını cezaevinde geçirmeden tahliye edilemez.

2. Seçimlik Cezalarda Hapis Cezasına Karar Verilmesi

TCK 58/3 uyarınca, tekerrür hükümleri uygulanan sanıklar için, seçimlik olarak hapis veya adli para cezası öngörülen suçlarda hapis cezası tercih edilmek zorundadır.

Örneğin, bir suçun cezası "altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası" olarak belirlenmişse ve sanık tekerrür hükümlerine tabi ise, mahkeme sanığa adli para cezası yerine hapis cezası vermek zorundadır.

3. Denetimli Serbestlik Tedbirinin Uygulanması

TCK 58/6 maddesi gereğince, mükerrirler hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması zorunludur.

Bu kapsamda, hükümlünün cezasını tamamladıktan sonra belirli bir süre boyunca denetim altında tutulması gerekir. İnfaz hâkimi, mükerrir hakkında en az bir yıl sürecek şekilde denetim süresi belirler ve gerektiğinde bu süreyi beş yıla kadar uzatabilir.

Denetimli serbestlik süresince hükümlü:

  • Tıbbi tedaviye tabi tutulabilir,
  • Eğitim veya rehabilitasyon programlarına katılmak zorunda kalabilir,
  • Belirli bölgelere girmesi yasaklanabilir,
  • Bazı meslekleri yapması veya belirli sosyal çevrelerden uzak durması istenebilir.

Eğer hükümlü denetimli serbestlik kurallarına uymazsa, infaz hâkimi kararıyla 15 günden 3 aya kadar disiplin hapsine tabi tutulabilir.

4. İkinci Kez Mükerrirlik Durumunda Ağır Yaptırımlar

Eğer sanık, tekerrür hükümlerine tabi olduğu halde tekrar suç işlerse, ikinci kez mükerrir sayılır ve bu durumda çok daha ağır sonuçlarla karşılaşır.

TCK 58 ve 5275 sayılı Kanun’un 108/3 maddesi gereği, ikinci kez mükerrir olan hükümlüler kesinlikle koşullu salıverilme hakkından yararlanamazlar.

Bu kapsamda:

  • Cezalarının tamamını infaz etmek zorundadırlar.
  • Şartla tahliye hükümlerinden yararlanamazlar.
  • Denetimli serbestlik süreleri uzatılabilir ve daha ağır yaptırımlara tabi tutulabilirler.

Örneğin, bir kişi ilk kez mükerrir olduğunda 10 yıl hapis cezasının dörtte üçünü (7,5 yıl) çektikten sonra tahliye olabilirken, ikinci kez mükerrir olması halinde cezasının tamamını (10 yıl) infaz etmek zorunda kalacaktır.

5. Tekerrür Hükümlerinin Uygulanamayacağı Durumlar

Her ne kadar suçta tekerrür hükümleri sanık aleyhine ağır hükümler içerse de, belirli durumlarda bu hükümlerin uygulanması mümkün değildir.

Aşağıdaki hallerde tekerrür hükümleri uygulanamaz:

  • Suçun işlendiği sırada sanığın 18 yaşını doldurmamış olması,
  • Genel af kapsamında suçun ortadan kalkması,
  • Önceki mahkumiyetin adli sicil kaydından silinmesi,
  • Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları ve diğer seçenek yaptırımların tekerrüre esas alınamaması,
  • Uzlaşma, ön ödeme, tazyik hapsi ve disiplin cezalarının tekerrür hükümlerine tabi olmaması.
  •  

Suçta tekerrür hükümleri, sanıkların daha ağır cezalara maruz kalmasına neden olan bir ceza hukuku müessesesidir. Bu hükümler nedeniyle:

  • Hükümlülerin infaz süresi uzamakta ve daha uzun süre cezaevinde kalmaları gerekmektedir.
  • Seçimlik cezalarda hapis cezası uygulanmakta ve adli para cezasına çevrilme imkânı ortadan kalkmaktadır.
  • Denetimli serbestlik süresi uzatılmakta ve ikinci kez mükerrir olan sanıklar koşullu salıverilme hakkını kaybetmektedir.

Bu nedenle, hakkında tekerrür hükümleri uygulanan bir kişi hukuki danışmanlık alarak, sürecin en iyi şekilde yönetilmesini sağlamalıdır. Özellikle infaz hukuku konusunda uzman bir ceza avukatı ile çalışmak, mükerrirlikten doğan ağır yaptırımların en aza indirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.

Avukat Muhammet Ali BEYHAN

Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49
Black Minimalist Modern Attorney Law Logo 1080 x 1080 piksel

You cannot copy content of this page

Scroll to Top
× İletişime Geç