Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49

Kan Parası Nedir Nasıl Alınır ? 2025

Kan Parası Nedir?

Kan parası, toplumda destekten yoksun kalma tazminatı olarak bilinen bir kavramdır. Bu terim, ölümlü trafik kazaları, iş kazaları veya herhangi bir şekilde hukuka aykırı bir fiil sonucu meydana gelen ölümler neticesinde ölen kişinin geride bıraktığı kişilere ödenen tazminatı ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) yer alan düzenlemelere göre, destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin vefatından sonra, onun hayatta iken maddi veya manevi olarak destek verdiği kişilere ödenir. Bu tazminatın amacı, ölen kişinin desteğinden yoksun kalan kişilerin yaşam standartlarını sürdürebilmelerini sağlamaktır.

Destekten yoksun kalma tazminatı, Türk hukukunda TBK m. 53/3 hükmü ile düzenlenmiştir. Bu hüküm, bir kişinin vefat etmesi durumunda, onun desteğinden yoksun kalan kişilerin maddi ve manevi zararlarının tazmini için dava açma hakkı olduğunu belirtir. Bu zararlar, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi masrafları ve ölen kişinin çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar olarak sıralanır. Kan parası olarak bilinen bu tazminat, hukuki terminolojide "destekten yoksun kalma tazminatı" olarak adlandırılır.

Bu tazminatın talep edilmesi için ölen kişi ile tazminatı talep eden kişiler arasında kan bağı olması şart değildir. Yani, bir kişinin yaşarken maddi veya manevi destek sağladığı herhangi bir birey, bu tazminatı talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı, miras hukuku kapsamına girmez ve bu nedenle mirasçılar dışında da talep edilebilir. Ölen kişinin sağlığında destek olduğu ve bunu ispat edebilen kişiler, bu tazminattan faydalanabilir.

Kan parasının belirlenmesi ve ödenmesi sürecinde, ölen kişinin yaşı, kazanç durumu ve destek verdiği kişilerin ihtiyaçları gibi faktörler dikkate alınır. Bu tazminat, ölen kişinin ölümünden önceki maddi durumuna, sağladığı desteğe ve ölümünden sonraki olası yaşam süresine göre hesaplanır. Ayrıca, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatında, ölen kişinin gelir durumu ve destek verdiği kişilerin ekonomik durumu göz önünde bulundurularak hesaplama yapılır.

Trafik kazası maddi ve manevi tazminat davası hakkındaki makalemizi okumak için tıklayınız.

Kan Parasını Kimler Alabilir?

Kan parası, yani destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin sağlığında destek verdiği kişilere ödenir. Bu kişiler, mirasçılar olabileceği gibi, ölen kişi ile kan bağı bulunmayan ancak onun desteğinden yararlanan kişiler de olabilir. Destekten yoksun kalma tazminatının en önemli özelliklerinden biri, ölen kişinin hayatta iken maddi veya manevi destek sağladığı kişilere ödenmesi gerektiğidir. Bu, ölen kişinin eşi, çocukları, anne-babası veya diğer yakın akrabaları olabileceği gibi, kan bağı olmayan ancak destek aldığı ispatlanabilen kişiler de olabilir.

Destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilecek kişiler arasında genellikle ölen kişinin eşi, çocukları ve anne-babası yer alır. Yargıtay uygulamalarına göre, bu kişiler arasında destek ilişkisi bulunduğu varsayılır ve destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilirler. Ancak bu varsayım, tazminat yükümlüsü tarafından çürütülebilir. Örneğin, ölen kişi genç yaşta ve engelli ise, Yargıtay, bu kişinin ailesine destek olma olasılığının düşük olduğunu kabul edebilir ve bu durumda destekten yoksun kalma tazminatı talebi reddedilebilir.

Destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için, ölen kişinin sağlığında maddi veya manevi destek verdiği ispat edilmelidir. Bu destek, parasal olabileceği gibi, manevi veya hizmet şeklinde de olabilir. Örneğin, bir çocuk, anne ve babasına her türlü yardımda bulunuyorsa, bu da destek olarak kabul edilir ve ölüm sonrası destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir.

Kan Parası Davası Kimlere Karşı Açılabilir?

Kan parası davası, bir kişinin ölümüne sebep olan kişi veya kurumlara karşı açılabilir. Bu davalar, genellikle ölümlü trafik kazaları, iş kazaları veya kasten öldürme gibi durumlarda gündeme gelir. Türk hukukuna göre, haksız fiil sonucu bir kişinin ölümüne sebep olan kişi, bu durumdan sorumlu tutulur ve zarar görenlerin maddi ve manevi zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür.

Bu davalar, ölüm olayının meydana geldiği duruma göre farklı kişilere veya kurumlara karşı açılabilir. Örneğin, bir trafik kazasında ölen kişinin yakınları, kazaya sebep olan araç sürücüsüne veya araç sahibine karşı dava açabilir. Eğer kazaya karışan araç, bir şirketin mülkiyetinde ise, dava şirket aleyhine de açılabilir. Ayrıca, sigorta şirketleri de belirli durumlarda bu tür tazminat davalarında sorumlu tutulabilir. Zorunlu trafik sigortası kapsamında, sigorta şirketleri belirli limitler dahilinde destekten yoksun kalma tazminatını ödemekle yükümlüdür.

İş kazaları durumunda ise, işveren veya işverenin sorumlu olduğu diğer kişiler bu davaların muhatabı olabilir. İş kazası sonucu meydana gelen ölüm olaylarında, işverenin gerekli iş güvenliği tedbirlerini almadığı durumlarda işveren, hem maddi hem de manevi tazminat ödemekle yükümlü olabilir. Bu tür davalarda, ölen kişinin yakınları veya destekten yoksun kalan diğer kişiler işverene karşı dava açabilir.

Davaların açılabileceği bir diğer durum ise, kamu görevlilerinin veya devlet kurumlarının ihmal veya kasıtlı davranışları sonucu meydana gelen ölümler olabilir. Bu tür durumlarda, zarar görenler, ilgili devlet kurumlarına karşı tazminat davası açabilirler. Kamu hizmetlerinden kaynaklanan zararlar nedeniyle açılacak tazminat davaları, genellikle idare mahkemelerinde görülür. Ancak, bazı durumlarda, dava adli yargıya da intikal edebilir.

 

Kan Parası Davasında Neler Talep Edilebilir?

Kan parası davasında talep edilebilecek tazminatlar, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi ve ilgili diğer hükümleri çerçevesinde belirlenir. Bu davalarda, ölen kişinin yakınları veya destekten yoksun kalan kişiler, hem maddi hem de manevi zararlarının tazmin edilmesini talep edebilirler. Maddi tazminat, ölen kişinin geride bıraktığı kişilere sağladığı ekonomik destekten yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları zararları karşılamak amacıyla ödenir. Bu tazminat, ölen kişinin gelirine, yaşı ve destek verdiği kişilerin durumuna göre hesaplanır.

Kan parası davasında ayrıca manevi tazminat da talep edilebilir. Manevi tazminat, ölen kişinin yakınlarının, ölüm olayı nedeniyle yaşadıkları acı, keder ve ıstırabın bir nebze olsun hafifletilmesi amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Bu tazminat miktarı, olayın niteliğine, ölen kişi ile davacılar arasındaki ilişkiye ve davacıların manevi zararının derecesine göre belirlenir. Yargıtay, manevi tazminatın belirlenmesinde olayın vahameti, ölen kişinin geride bıraktığı kişilerin acı çekme derecesi ve diğer özel durumları dikkate alır.

Bunun yanı sıra, kan parası davasında ölen kişinin cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve benzeri diğer masraflar da talep edilebilir. Bu tür masraflar, ölüm olayının hemen ardından yapılan harcamalar olup, davalıdan talep edilebilir. Ayrıca, ölen kişinin ölümünden önce destek verdiği kişilerin, ölüm sonrası bu desteği alamamaları nedeniyle uğradıkları ekonomik kayıplar da bu dava kapsamında talep edilebilir.

Kan Parası Nasıl Hesaplanır?

Kan parası, yani destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin hayatta iken destek sağladığı kişilerin bu destekten yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları zararları karşılamak amacıyla hesaplanır. Bu hesaplama, ölen kişinin yaşı, gelir durumu, sağladığı desteğin miktarı ve geride bıraktığı kişilerin bu desteğe ne ölçüde bağımlı oldukları gibi faktörlere dayanır.

Kan parası hesaplanırken, ölen kişinin ölümünden önceki gelir düzeyi ve bu gelirden geride kalanlara ne kadar pay ayrıldığı göz önünde bulundurulur. Örneğin, bir kişinin geliri belirlenirken, maaşının ne kadarını aile üyelerine veya destek sağladığı diğer kişilere harcadığı dikkate alınır. Ayrıca, ölen kişinin yaşam süresi tahmin edilerek, bu sürede ne kadar destek sağlayabileceği hesaplanır.

Bu tür tazminatların hesaplanmasında Yargıtay kararları da büyük önem taşır. Örneğin, Yargıtay, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, ölen kişinin gelir durumu, yaşama süresi ve geride kalanların bu desteğe bağımlılık derecesi gibi kriterlerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, ölen kişinin ölüm tarihindeki gelir durumu esas alınır ve bu gelirin gelecekteki artışları da göz önünde bulundurulur.

Kan parası hesaplanırken ayrıca, ölen kişinin kazadaki kusur oranı da dikkate alınır. Eğer ölen kişi kazada kısmen kusurlu ise, bu durum tazminat miktarını azaltabilir. Örneğin, bir trafik kazasında ölen kişinin kusur oranı %20 olarak belirlenmişse, tazminat miktarı bu oranda azaltılarak hesaplanır.

Trafik Kazası Tazminat Hesaplama

Her ne kadar hesaplama aracı bizzat tarafımızca yazılmış olsa da %3 civarında sapma payı vardır. Detaylı bilgi almak için kesinlikle bir avukat ile görüşmenizde fayda var.

KAN PARASI ALMA ŞARTLARI

Kan Parası Dava Zamanaşımı

Kan parası davasında, dava açma hakkı zamanaşımı süreleriyle sınırlıdır. Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesine göre, destekten yoksun kalma tazminatı talebi, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde yapılmalıdır. Ancak, her durumda, zararın doğduğu tarihten itibaren on yıl geçmesiyle dava açma hakkı zamanaşımına uğrar. Eğer tazminat talebi ceza gerektiren bir fiilden doğmuşsa, ceza kanunlarının daha uzun zamanaşımı süreleri geçerli olur.

Zamanaşımı süreleri, kan parası davasında önemli bir husustur. Davalı taraf, zamanaşımı süresinin dolduğunu öne sürerek dava açılmasını engelleyebilir. Bu nedenle, davacıların zamanaşımı sürelerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, zamanaşımı süreleri, ceza davası sürecinde kesilebilir ve bu durum, destekten yoksun kalma tazminatı davası açma süresini uzatabilir. Ceza yargılamasında verilen kararlar, destekten yoksun kalma tazminatı davasını da etkileyebilir ve bu nedenle ceza davası sürecinde alınan bilirkişi raporları ve diğer deliller, tazminat davasında kullanılabilir.

Zamanaşımı süresinin dolması, davacının dava açma hakkını tamamen ortadan kaldırır ve bu durumda mahkeme, davayı reddeder. Bu nedenle, tazminat taleplerinin zamanında yapılması, hak kaybının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

Trafik Kazalarında Kan Parası

Trafik kazaları, kan parası taleplerinin en sık ortaya çıktığı durumlardan biridir. Türk Borçlar Kanunu kapsamında, bir trafik kazası sonucu ölüm meydana geldiğinde, ölen kişinin yakınları veya destekten yoksun kalan diğer kişiler, kazaya sebep olan taraflara karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Bu tür durumlarda, tazminatın belirlenmesinde kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, ölen kişinin gelir düzeyi ve geride bıraktığı kişilere sağladığı desteğin niteliği dikkate alınır.

Trafik kazalarında kan parası talepleri genellikle sigorta şirketlerine yönlendirilir. Zorunlu trafik sigortası kapsamında, sigorta şirketleri belirli limitler dahilinde bu tür tazminat taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Ancak sigorta tarafından ödenecek miktar, poliçede belirtilen teminat limitleri ile sınırlıdır. Bu limitlerin üzerinde kalan zararlar için kazaya sebep olan sürücü veya araç sahibi aleyhine ek davalar açılabilir.

2024 yılında zorunlu trafik sigortası kapsamında belirlenen ölüm tazminatı limiti kişi başı 1 milyon 800 bin TL olarak belirlenmiştir. Bu limitler her yıl yeniden değerlendirilir ve güncellenir. Sigorta şirketleri, bu limitler çerçevesinde ölüm tazminatı taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Ancak, tazminatın bu limiti aşması durumunda, zarar görenler, kalan miktarı kazaya sebep olan diğer taraflardan talep edebilirler.

İş Kazası Kan Parası

İş kazaları, kan parası taleplerinin ortaya çıktığı bir diğer önemli alandır. Bir iş kazası sonucunda ölüm meydana gelmesi durumunda, ölen işçinin yakınları veya destekten yoksun kalan kişiler, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Bu tür davalarda, işverenin iş güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kazanın meydana gelmesinde işverenin ihmali olup olmadığı gibi faktörler dikkate alınır.

İş kazalarında kan parası talepleri, işverenin sorumluluğu altında değerlendirilir. İşveren, iş yerinde gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür ve bu yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, meydana gelen kazalardan sorumlu tutulur. Ölen işçinin yakınları, bu sorumluluk çerçevesinde işverene karşı tazminat talebinde bulunabilirler.

İş kazaları sonucunda ödenen tazminat miktarı, ölen işçinin gelirine, yaşına, geride bıraktığı kişilerin ekonomik durumuna ve diğer faktörlere göre belirlenir. Ayrıca, iş kazası sonucu ölüm meydana geldiğinde, ölen işçinin ailesi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödenen ölüm aylığından da faydalanabilir. Ancak, bu tür sosyal güvenlik ödemeleri, işverenin ödemesi gereken tazminatı azaltmaz.

2024 Trafik Kazası Kan Parası Sigorta Teminat Limiti

2024 yılında, trafik kazalarında ödenecek kan parası için belirlenen sigorta teminat limitleri, zorunlu trafik sigortası kapsamında yeniden düzenlenmiştir. Bu teminat limitleri, trafik kazalarında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına ödenecek tazminat tutarlarını belirler. 2024 yılı için belirlenen kişi başı teminat limiti 1 milyon 800 bin TL olarak belirlenmiştir. Bu limit, sigorta şirketlerinin kazazede yakınlarına ödeyebileceği azami tazminat miktarını ifade eder.

Sigorta şirketleri, zorunlu trafik sigortası kapsamında bu limitler dahilinde ödeme yapmakla yükümlüdür. Ancak, ödenecek tazminat tutarının bu limitleri aşması durumunda, zarar gören taraf, aradaki farkı kazaya sebep olan diğer taraflardan talep edebilir. Sigorta teminat limitleri, her yıl yeniden değerlendirilir ve güncellenir, bu da tazminat taleplerinin yıl bazında değişiklik gösterebileceği anlamına gelir.

Destek Tazminatı Miras Hukukuna Göre Mi Paylaşılır?

Destekten yoksun kalma tazminatı, miras hukuku kapsamına girmez ve bu nedenle miras hukukunun hükümlerine göre paylaşılmaz. Bu tazminat, ölen kişinin sağlığında maddi veya manevi destek sağladığı kişilere ödenir ve bu kişiler, mirasçılar dışında da olabilir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin sağlığında sağladığı destek ilişkisine dayalı olarak hesaplanır ve miras hukukuna tabi tutulmaz.

Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin sağlığında maddi veya manevi olarak destek verdiği kişilere ödenir ve bu tazminat, ölen kişinin mirasçıları arasında paylaştırılmaz. Bu tazminatın talep edilmesi, destek ilişkisi olan kişiler tarafından yapılır ve ölen kişinin sağlığında sağladığı destek miktarına göre hesaplanır. Bu nedenle, destekten yoksun kalma tazminatı, miras hukukunun hükümlerine göre değil, destek ilişkisine göre belirlenir.

Kardeşler arasında miras paylaşımı hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Sık Sorulan Sorular

2024 Kan Parası Ne Kadar?

2024 yılında, trafik kazaları ve diğer haksız fiiller sonucu meydana gelen ölümler için ödenecek kan parası, belirli yasal düzenlemeler çerçevesinde hesaplanmaktadır. Zorunlu trafik sigortası kapsamında belirlenen teminat limitleri, 2024 yılında kişi başı 1 milyon 800 bin TL olarak belirlenmiştir. Bu limit, bir trafik kazasında hayatını kaybeden kişinin yakınlarına ödenecek azami tazminat tutarını ifade eder. Sigorta şirketleri, bu limitler dahilinde ölüm tazminatı taleplerini karşılamakla yükümlüdür.

Kan parası miktarı, ölen kişinin gelirine, yaşı ve geride bıraktığı kişilerin bu gelirden ne ölçüde faydalandıklarına göre hesaplanır. Ölen kişinin sağlığında sağladığı ekonomik destek, tazminat miktarının belirlenmesinde temel kriterlerden biridir. Ayrıca, kazada ölen kişinin kusur oranı da tazminat miktarını etkileyebilir. Eğer ölen kişi kazada kısmen kusurlu ise, bu durum tazminat miktarını azaltabilir.

Kan parası ödenmezse ne olur?

Kan parası ödenmediğinde, alacaklı taraf dava açabilir. Dava sonucunda, borçlunun mal varlığına haciz uygulanabilir ve tazminat bu yolla tahsil edilir. Ayrıca, icra takibi için gerekli dosya ve avukatlık masrafları da borçluya yüklenir, bu da toplam borcu artırır.

Kan Parası Helal Mi?

Kan parası, yani destekten yoksun kalma tazminatının dini açıdan uygun olup olmadığı, özellikle İslam hukuku çerçevesinde sıkça tartışılan bir konudur. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda verdiği fetvalar, kan parası almanın dini açıdan bir sakınca teşkil etmediğini belirtmektedir. İslam hukukuna göre, haksız fiil sonucu meydana gelen zararın tazmin edilmesi, zararı veren kişinin sorumluluğundadır ve bu sorumluluk, mağdurun hakkını koruma amacı taşır.

Kan parası olarak bilinen tazminat, ölen kişinin yakınlarının veya destekten yoksun kalan kişilerin maddi zararlarını karşılamak amacıyla ödenir. Bu tazminatın, dini açıdan kabul edilebilir olup olmadığı konusu, genellikle ölen kişinin geride bıraktığı kişilerin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla alındığı için, dini açıdan caiz olarak değerlendirilir. Ancak, bu konuda kesin bir hüküm vermek için dini otoritelerden görüş almak en doğru yol olacaktır.

Avukat Muhammet Ali BEYHAN

Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49
Black Minimalist Modern Attorney Law Logo 1080 x 1080 piksel

You cannot copy content of this page

Scroll to Top
× İletişime Geç