Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49

İptal Davası | İdari İşlemlerin İptali 2025

İptal davası, idari işlemlerin hukuka aykırılığı iddia edilerek geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılması amacıyla açılan idari davalardır. Bu tür davalarda yalnızca idari yargıya özgü olan iptal davası, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biriyle hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi talebiyle, menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılır. İptal davası, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun idari yargı yoluyla denetimini amaçlar.

İptal davası sonucunda idare mahkemesi tarafından verilen karar, kararın kendisine tebliğinden itibaren en geç 30 gün içinde gecikmeksizin, gereklerine uygun, aynen ve tam olarak yerine getirilmesi zorunludur.

İptal Davası Nedir ?

İptal davası, hukuka aykırı oldukları iddia edilen idari işlemlerin geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılması için açılan idari davalardır. Bu dava türü, yalnızca idari yargıya özgüdür ve idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biriyle hukuka aykırı oldukları gerekçesiyle iptal edilmesini talep edenler tarafından açılır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre üç tür idari dava bulunmaktadır:

  1. İptal davası
  2. Tam yargı davası
  3. İdari sözleşmeden doğan davalar

İptal davaları, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesinde "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biriyle hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar" şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, iptal davaları hukuka aykırılık iddiasına dayalı olarak açılır ve konularını hukuka aykırı olduğu öne sürülen idari işlemler oluşturur.

Kısacası, iptal davası idarenin kamu hukuku alanında yaptığı, tek yanlı, kesin ve doğrudan uygulanabilen idari işlemlere karşı açılabilen bir dava türüdür.

İdari İşlemin İptalinde Hukuka Aykırılık Nedenleri

Amaç Yönünden Hukuka Aykırılık: İdari işlemin amacı her zaman kamu yararıdır. İdarenin, idari işlem yaparken başka amaçlar gütmesi hukuka aykırıdır. Örneğin, kişisel veya siyasi nedenlerle yapılan idari işlemler, hukuka aykırıdır çünkü idari işlemin amacı her zaman kamu yararı olmalıdır.

Zaman Bakımından Yetkisizlik: Her idari birimde, işlem tesis etmek için belirlenmiş sürelerde yetkilendirilmiş personel bulunur. Bu sürelerin dolmasına rağmen, idari personel tarafından yapılan işlemler zaman bakımından hukuka aykırıdır.

Konu Bakımından Yetkisizlik: İdarenin yetkili olduğu konular dışında işlem yapılması durumunda, işlem konu bakımından hukuka aykırı hale gelir. Yetki dışında işlem yapılan konular, hukuka aykırılığa yol açar.

Yetki Bakımından Hukuka Aykırılık: Kanun ve Anayasa tarafından tanımlanan yetki dışında hareket eden bir idari merci, hukuka aykırı bir işlem gerçekleştirir. Yetki, yasalara ve anayasalara dayanmalıdır. Bu nedenle, yasada belirtilen yetki sınırlarını aşan işlemler hukuka aykırı kabul edilir. Bu tür yetki ihlalleri, yer, konu ve zaman açısından daha ayrıntılı olarak incelenir.

Yer Bakımından Yetkisizlik: Her idari birim, coğrafi olarak yetki sınırları içinde işlem yapmakla yükümlüdür. İdarenin yetkili olmadığı bir yerde yapılan işlemler, yetki bakımından sakatlanmış olur ve bu nedenle hukuka aykırı kabul edilir.

Konu Yönünden Hukuka Aykırılık: Her idari işlem, belirli bir hukuki veya fiili sonuç elde etmeyi amaçlar. İdari işlemin sonucu, o işlemin konusunu oluşturur. Konu, mümkün ve meşru olmalıdır. Bu bağlamda, konusu hukuka aykırı veya imkansız olan idari işlemler hukuka aykırıdır. Ayrıca, idari işlemler kazanılmış hakları ihlal etmemelidir. Bunun yanı sıra, konu ve sebep arasında bir orantısızlık veya nedensellik olmayan idari işlemler de hukuka aykırı kabul edilebilir.

Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık: İdarenin yaptığı işlemler, belirlenen şekil şartlarına uygun olmalıdır ki bu da mevzuatta net bir şekilde düzenlenmiştir. İdarenin işlemlerini doğru şekilde yapması, hukuka uygunluğu açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, temelde hukuka uygun olan bir idari işlem, mevzuatta belirlenen tüm şekil şartlarına uygun olmadığı için hukuka aykırı hale gelebilir. Şekle uygun olmayan bir işlem nedeniyle zarar gören herkes, bu işlemin iptali için dava açabilir.

Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık: İdari işlemlerin sebebi, idarenin belirli bir işlem yapma sebebini oluşturan faktörlerdir, yani sebeplerdir. Bir idari işlemin yapılabilmesi için mutlaka bir sebebe dayanması ve bu sebebin yasalara ve usule uygun olması gerekir. Ancak bazen, mevzuatta öngörülen sebep gerçekleşmediği halde yapılan idari işlemler hukuka aykırıdır.

Ancak, her idari işlem için ayrı ayrı sebep belirlenmesi mümkün olmayabilir. Mevzuatta belirtilmeyen durumlarda, idareler genellikle kamu yararı ve görevleri doğrultusunda işlem yaparlar. Ancak, bir idari işlemle ilgili bir dava açıldığında, idare bu işlemi yaparken dayandığı sebebi açıklamak zorundadır. Aksi takdirde, idari mahkemeler, işlemin sebep yönünden hukuka aykırı olduğuna karar verebilir.

İptal Davasının Konusu

İptal davasının odak noktasını idari işlemler oluşturur. İdari işlemler, idarenin tek taraflı bildirimiyle gerçekleştirdiği kamu gücüne dayanan işlemlerdir. Bu nedenle, iptal davasının konusunu oluşturan idari işlemler, idarenin tek taraflı eylemleridir. İptal davasının konusunu oluşturan bir idari işlem, bireysel veya düzenleyici olması bakımından fark etmez. Bir idari işleme karşı iptal davası açılabilmesi için şu özelliklerin var olması gereklidir:

İdari İşlemin Tamamlanmış Olması: İdari işlemin tamamlanmış olması, işlemin yasal süreçlerini tamamlamış ve hukuken etkili hale gelmiş olması anlamına gelir. Tamamlanmayan idari işlemlere karşı iptal davası açılamaz. Örneğin, ihale öncesine ilişkin işlemlere iptal davası açılamaz.

İdari İşlem Kesinleşmiş Olmalıdır: Yani, zorunlu idari başvuru yolları tüketilmiş olmalıdır. Kesinleşmiş idari işlemlerde, idareye başvuru zorunludur.

İdari İşlemin İcra Edilmiş Olması: İdari işlemin icra edilmiş olması, ilgili kişinin hukuksal durumunu değiştiren veya yeni bir hukuksal durum yaratan işlemlerdir. Hazırlık aşamalarına veya raporlara karşı iptal davası açılamaz.

İptal Davasının Açılabilmesi İçin "Menfaat İhlali" Gereklidir: İptal davası açılabilmesi için, sadece bir "hak ihlali" değil, daha geniş bir "menfaat ihlali" de yeterli kabul edilir. Yani, davacı ile idari işlem arasında ciddi, makul, meşru, güncel ve kişisel bir bağın bulunması gerekmektedir.

İptal Davası, İdari İşlemin Yetki, Şekil, Sebep, Konu ve Amaç Unsurlarından En Az Birinin Hukuka Aykırı Olmasından Dolayı Açılır: İptal davası, idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu veya amaç unsurlarından birinin hukuka aykırı olduğu durumlarda açılır. İşlemin yerindeliği veya niteliği gibi konularla iptal davası açılamaz.

İptal davası

İptal Davası Açma Süresi

İptal davası, işlemin duyurulduğu veya niteliğine bağlı olarak ilan edildiği tarihten itibaren belirli bir dava açma süresi içinde başlatılmalıdır. İptal davalarında, dava açma süresi işlemin niteliğine göre iki türde olabilir:

Genel Dava Açma Süresi: Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 gün; vergi mahkemelerinde ise 30 gündür. Bu süreler, hak düşürücü nitelikte olup, genellikle tüm idari işlemlere karşı iptal davası açma süresi genel dava açma süresidir.

Özel Dava Açma Süresi: İdari işlemlerin niteliğine göre özel yasalarda veya özel maddelerde belirlenebilecek ayrı dava açma süreleri mevcuttur. Bu durumda, genel dava açma süresi yerine, ilgili idari işleme özel olarak belirlenen dava açma süresi uygulanır. Ancak, özel dava açma süresinin uygulanabilmesi için idari işlemde açıkça belirtilmelidir. Özel dava açma süresi belirtilmeyen durumlarda, genel dava açma süreleri içinde iptal davası açılabilir.

İptal davası açma süresinin başlayacağı zaman İYUK m.7’de aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:

"İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, yani işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren dava açma süresi başlar."

Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda; Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; tarihi izleyen günden itibaren dava açma süresi işlemeye başlar.

Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra dava açma süresi işlemeye başlar.

İlanı gereken yönetmelik, tüzük, tebliğ gibi düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz. Örneğin, imar planının ilan edilmesi bir düzenleyici işlemdir. İmar planına karşı ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açmayan kişi; imar planına dayanılarak kendisine ait arazide 5 yıl sonra imar uygulaması yapılması halinde, hem imar uygulamasına hem de imar planına karşı, imar uygulamasının tebliğ edildiği veya öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içinde iptal davası açabilir.

İYUK m.11 uyarınca idari işleme karşı üst makamlara başvurulduğunda iptal davası açma süresi:

İlgililer, idari dava açmadan önce, idari işlemin üst makamdan kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması talebinde bulunabilirler. Eğer üst makam yoksa, başvuru işlemi yapan makama yapılır ve bu başvuru, idari dava açma süresi içinde gerçekleştirilmelidir. Bu başvuru, idari dava açma süresini işlemeye başladığı tarihten itibaren durdurur.

Eğer altmış gün içinde bir cevap alınmazsa, talep reddedilmiş sayılır. Bu durumda, zımni bir reddetme olarak adlandırılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması durumunda, dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurunun yapıldığı tarihten itibaren geçen süre de dikkate alınır.

İYUK m.10 uyarınca idari makamlara bir işlem veya eylem yapılması için başvurulması halinde iptal davası açma süresi:

Eğer henüz iptal davasına konu olabilecek bir idari işlem yoksa veya var olmasına rağmen ilgilinin bundan haberi yoksa; ilgili kişi, idareye bir dilekçeyle başvurarak bir işlem veya eylem yapılmasını talep edebilir.

Eğer altmış gün içinde cevap alınmazsa, istek reddedilmiş sayılır. Zımni bir ret durumunda, ilgililer, 60 günlük cevap süresinin sona erdiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde (yani ikinci bir 60 günlük süre içinde), konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. İsteğin reddedilmiş sayılması durumunda, dava açma süresi, dilekçenin verildiği tarihten itibaren 120 gün geçtikten sonra hak düşürücü süreye uğrar.

Önemle belirtilmelidir ki, 60 günlük süre içinde idarece cevap verilse bile, bu cevap kesin değilse ilgili, bu cevabı isteminin reddi olarak kabul ederek dava açabilir veya kesin cevabı bekleyebilir. İlgili, kesin cevabı beklediği durumlarda dava açma süresi işlemez; ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 6 ayı geçemez.

Dava açılmaması veya davanın süre dolayısıyla reddedilmesi durumunda, altmış günlük sürenin sona ermesinden sonra yetkili idari makamlar cevap verirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.

İptal Davası Dilekçesinde Olması Gerekenler

İptal davası dilekçesinde yer alması gerekenler, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde belirtilmiştir. Vatandaşın idari işlemi yargısal denetime tabi tutabilmesi için dava dilekçesinin içeriğinin yasalara uygun ve doğru talep ile açılması gereklidir. Dava dilekçesinin içeriği aşağıdaki unsurları içermelidir:

  1. Dava Konusu İdari İşlem: Dilekçede, dava açılan işlem net bir şekilde belirtilmelidir. İşlemi açıkça tanımlamak ve hiçbir tereddüte yer bırakmamak önemlidir. Dava dilekçesi, davalı sayısından bir fazla olacak şekilde ıslak imzalı örnekle hazırlanmalıdır.
  2. Dava Konusu Belgeler: Dilekçeye dava konusu belgenin kendisi veya bir örneği eklenmelidir. UYAP portalı üzerinden elektronik imza ile de dava açılabilir.
  3. Adres Bilgileri: Davacının güncel adres bilgileri doğru bir şekilde dilekçede yer almalıdır. Bu, eksikliklerin hızlıca tamamlanmasını sağlayacak ve dava sürecinin uzamasını önleyecektir.
  4. Görevli ve Yetkili Mahkeme Bilgileri: Dilekçe verilecek görevli ve yetkili idare ve vergi mahkemesi belirlenmeli ve dilekçe bu mahkemeye hitaben yazılmalıdır.
  5. Dava Taraflarının Bilgileri: Dilekçede davanın taraflarının kimlik ve adres bilgileri, eğer varsa vekilin bilgileri yer almalıdır.
  6. Dava Konusu ve Deliller: Dilekçede dava konusu ve bu konunun sebebi ile dayandığı deliller açıkça belirtilmelidir.
  7. İdari İşlem Bildirim Tarihi: Dava konusu idari işlemin vatandaşa yazılı olarak bildirildiği tarih dilekçede yer almalıdır.
  8. Mali Yükümlülükler: Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklere ilişkin davalarda dava konusu miktarı açıkça belirtilmelidir.
  9. Vergi Davalarında Ek Bilgiler: Vergi davalarında vergi veya vergi cezasının cinsi, yılı, tebliğ edildiği ihbarnamenin numarası ve tarihi, vergi yükümlüsünün hesap numarası dilekçede yer almalıdır.
  10. Tazminat Talepleri: İdarenin bir işlem, eylem veya sözleşmesinden kaynaklanan zararların tazminine ilişkin davalarda tazminat miktarı dilekçede eksiksiz olarak belirtilmelidir.

İptal davası

İdari İşlemin İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İptal davalarında, genel olarak görevli mahkeme, özel bir kanunda aksi belirtilmedikçe idare mahkemeleridir. Özel yetki durumları dışında, iptal davalarında yetkili mahkeme, ilgili idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesidir.

İdari İşlemlerin Mahkeme Kararı ile İptal Edilmesinin Etkileri

İptal davası sonucunda, dava konusu idari işlemin iptaline karar verildiğinde, bu iptal kararı geçmişe yürütülür. Yani, o işlem yapılmamış kabul edilir ve tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılır. Danıştay kararlarında da idari işlemin iptali durumunda bu geçmişe yürüme ilkesine vurgu yapılmıştır.

İptal Kararının Uygulanması

İptal davası sonucunda, idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu veya amacından bir veya birkaçının hukuka aykırı bulunması halinde kabul edilir ve ilgili idari işlem iptal edilir. Bu durumda, idari işlem geçmişe yürür ve hiç yapılmamış gibi kabul edilir, dolayısıyla işlemle ilgili tüm sonuçlar ortadan kalkar. İptal kararının uygulanması idarenin sorumluluğundadır ve bu kararı kamu görevlileri aracılığıyla yerine getirir. İptal edilen idari işlemin doğurduğu etki ve sonuçları ortadan kaldırmak için hemen önlem almak ve eski durumun geri gelmesini engellemek, idarenin Anayasal ve yasal bir yükümlülüğüdür.

İptal kararlarının uygulanmasıyla ilgili mevzuattaki dayanaklar Anayasa ve yasalardır. Anayasa'nın 138/4. maddesine göre, yasama, yürütme ve idare organları mahkeme kararlarına uymak zorundadır ve bu kararları değiştiremez veya yerine getirilmesini geciktiremezler. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1. maddesi de benzer bir yükümlülüğü belirtir ve idareyi, mahkeme kararlarını gecikmeksizin uygulamaya veya eylemde bulunmaya zorlar. Bu süre en fazla otuz gün olabilir ve haciz veya ihtiyati hacizle ilgili durumlarda ise, kararın kesinleşmesinden sonra idare işlem tesis eder.

Bu açık ve kesin hükümler bir araya getirildiğinde, şu sonuç ortaya çıkar: İptal davası sonucunda işlemi iptal edilen idari makam, kararın kendisine tebliğinden itibaren en geç otuz gün içinde, gerekli işlemleri tesis etmek veya eylemde bulunmak zorundadır. Bu süre, idarenin teknik olarak uzun sürdüğü durumlara özgü bir maksimum süredir ve idare için bir hak veya ayrıcalık değildir.

İptal kararlarının gereğinin yerine getirilmemesi ağır bir hizmet kusurudur ve bu durumda idare mali sorumluluğa tabi olur. İptal kararlarının uygulanmaması halinde, idare aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Kamu görevlisi ise, mahkeme kararlarını süresi içinde yerine getirmezse tazminat davası açılamaz, ancak görevi kötüye kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulunulabilir.

İptal Davası Açma Masrafı Ne Kadar ?

İptal davası açma ücretleri ve harçlar, dava açılacak mahkemenin türüne ve davada talep edilen yürütmeyi durdurma durumuna göre değişiklik göstermektedir. İşte farklı mahkemelerde dava açma ücretleri ve harçlar:

İdare ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açılırken Peşin Alınan Posta Giderleri:

  • Yeni Dava Açılış Posta Masrafı: 870,00 TL
  • Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemsiz): 870,00 TL
  • Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli): 1.392,00 TL
  • Temyiz (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli): 600 – 800 TL

İdare Mahkemesi Harçları:

  • Başvuru Harcı: 427,60 TL
  • Karar Harcı: 427,60 TL
  • Yürütmeyi Durdurma Harcı: 704,50 TL
  • Delil Tespiti Harcı: 704,50 TL
  • Suret Harcı (İdare): 22,10 TL x Sayfa Sayısı
  • Vekalet Harcı: 60,80 TL
  • Vekalet Pulu: 96,00 TL
  • Keşif Harcı: 3.030,30 TL

İdare Mahkemesi Kararının Temyiz, İtiraz ve Karar Düzeltme Taleplerinde:

  • Temyiz Yoluna Başvuru Harcı: 2.107,80 TL
  • Temyiz Karar Harcı: 891,50 TL
  • Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı: 704,50 TL
  • Danıştay Karar Düzeltme Harcı: 891,50 TL
  • Bölge İstinaf Başvuru Harcı: 1.169,40 TL
  • Yürütmeyi Durdurmaya İtiraz Harcı (İstinaf): 1.169,40 TL
  • Danıştay Başvuru Harcı (İdare): 656,90 TL
  • Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı (İdare): 704,50 TL
  • Danıştay Karar Harcı: 891,50 TL

Vergi Mahkemesi Harçları:

  • Başvuru Harcı: 427,60 TL
  • Suret Harcı: 14,70 TL x Sayfa Sayısı
  • Vekalet Harcı: 60,80 TL

Vergi Mahkemesi Kararının Temyiz ve İtirazlarında:

  • Temyiz Başvuru Harcı: 1.863,00 TL
  • Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı: 891,50 TL
  • İstinaf Harcı: 1.239,30 TL
  • Danıştay Başvuru Harcı (Vergi): 891,50 TL
  • Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı (Vergi): 891,50 TL

Bu ücretler ve harçlar, dava sürecindeki farklı aşamalarda ve taleplere göre değişebilir. Dava açmadan önce güncel ücret ve harçları öğrenmek için ilgili mahkemeye veya avukata danışmak önemlidir.

İptal Davası İçin Avukatlık Ücreti Ne Kadar ?

Ankara Barosunun yayımlamış olduğu İdari Yargıda Görülen Dava ve İşler hakkındaki ücret tarifesi:

Görülen dava ve işler için belirtilen ücretler aşağıdaki gibidir:

1. İdare Mahkemelerinde Görülen İptal Davaları: a) Duruşmasız: 60.250 TL b) Duruşmalı: 71.350 TL

2. İdare Mahkemelerinde Görülen Tam Yargı Davaları: a) Duruşmasız: 60.250 TL b) Duruşmalı: 71.350 TL

3. 4483 Sayılı Kanun Uyarınca Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Davaları: 27.100 TL

4. Vergi Mahkemelerinde Görülen Davalar: a) Duruşmasız: 60.250 TL b) Duruşmalı: 71.350 TL

Av. Muhammet Ali BEYHAN

Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49
Black Minimalist Modern Attorney Law Logo 1080 x 1080 piksel

You cannot copy content of this page

Scroll to Top
× İletişime Geç