Kurye Trafik Kazası Tazminat Davası
Kurye trafik kazası tazminat davası, kuryelerin iş veya trafik kazaları sonucunda uğradıkları zararları tazmin etmek amacıyla başvurdukları hukuki bir süreçtir. Özellikle motorlu kuryelerin sayısının artmasıyla birlikte bu tür davalar daha sık görülmeye başlanmıştır. Motorlu kuryeler, taşıdıkları ürünleri teslim ederken genellikle zorlu şartlar altında çalışır ve bu süreçte kazalara karışma riskleri oldukça yüksektir. Kurye kazalarının hem iş kazası hem de trafik kazası olarak değerlendirilmesi mümkündür; bu durum, kuryelerin tazminat taleplerini çeşitlendirmektedir.
Bir kurye kazası meydana geldiğinde, kuryenin ya da onun yakınlarının çeşitli tazminat talepleri olabilir. Bu talepler genellikle maddi ve manevi zararları kapsar. Maddi tazminat talepleri, kuryenin kazadan dolayı uğradığı somut zararların karşılanmasını içerir. Bu zararlar arasında tedavi masrafları, kazanç kaybı, araç hasarları ve eğer kaza ölümle sonuçlanmışsa cenaze masrafları yer alır. Öte yandan, manevi tazminat talepleri ise kazanın yarattığı acı, üzüntü ve psikolojik travmanın telafi edilmesini amaçlar. Türk Borçlar Kanunu madde 49, haksız fiil sonucu meydana gelen zararlara karşı tazminat talep edilebileceğini düzenler.
Kurye kazası tazminat davalarında kuryenin kazaya sebep olan taraflara karşı dava açma hakkı vardır. Bu davalar, doğrudan kazaya sebep olan sürücüye, araç sahibine veya araç işletenine karşı açılabilir. Ayrıca, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince, kaza durumunda sorumlu olan tarafın sigorta şirketine karşı da tazminat talep edilebilir. Kaza sonucu ortaya çıkan zararların sigorta tarafından karşılanması gerekmekte olup, sigorta şirketlerinin belirlediği kusur oranına göre tazminat miktarı belirlenir.
Kuryeler, kazanın ardından sigorta şirketine başvuru yapmadan önce, olay yerinde tutulmuş olan kaza tespit tutanağını ve diğer belgeleri eksiksiz bir şekilde temin etmelidir. Eğer kazada bedensel bir zarar meydana gelmişse, hastaneden alınacak adli rapor da bu süreçte önemlidir. Sigorta şirketi, bu belgeler doğrultusunda kuryeye tazminat ödemesi yapar. Ancak, sigorta şirketleri genellikle daha düşük miktarlarda tazminat ödemeyi tercih edebilir; bu durumda, kurye mahkemeye başvurarak hakkını arayabilir.
Mahkemeye başvurulmadan önce, sigorta şirketine yapılan başvurunun sonucu beklenmeli ve sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılmalıdır. Sigorta şirketinin talebi reddetmesi veya eksik ödeme yapması durumunda, kurye tazminat davası açma hakkına sahiptir. Dava süreci, sigorta şirketinin yanı sıra kazaya karışan diğer sorumlu tarafları da içerebilir.
Maddi ve manevi tazminat hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Kurye Trafik Kazası Tazminat Hesaplama Aracı
Trafik kazası tazminat hesaplama aracı, kazazedelerin tazminat miktarlarını hızlı ve doğru bir şekilde belirlemelerini sağlayan bir hesaplama programıdır. Bu araçlar, kullanıcıların yaş, sakatlık oranı, kusur oranı ve gelir gibi bilgilerini girerek tazminat miktarlarını hesaplamalarına olanak tanır. Hesaplama araçları, kullanıcı dostu arayüzleri sayesinde kolayca kullanılabilir ve tazminat miktarlarının doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar.
Trafik kazası tazminat hesaplama aracının kullanımı oldukça basittir. Kullanıcılar, kaza tarihindeki yaşlarını, sakatlık oranlarını ve kusur oranlarını girdikten sonra, son aldıkları net maaşı da belirterek tazminat miktarlarını hesaplayabilirler. Hesaplama yılı 2024 olup bu yılın yasal parametrelerine göre hesaplama yapılmaktadır. Bu şekilde, kullanıcılar kazazedelerin tazminat miktarlarını hızlı ve doğru bir şekilde belirleyebilirler.
Hesaplama araçları, çeşitli faktörleri dikkate alarak tazminat miktarlarını belirler. Örneğin, kaza sonucunda maluliyete uğrayan bir kişinin malullük oranı, kazadaki kusur oranı ve yaşı gibi bilgileri girerek tazminat miktarını hesaplayabilirler. Ayrıca, tazminat miktarlarının hesaplanmasında, kazazedelerin son aldıkları net maaş da dikkate alınır. Bu şekilde, tazminat miktarları doğru bir şekilde belirlenir ve kazazedelerin mağduriyetleri giderilir.
Trafik Kazası Tazminat Hesaplama
Her ne kadar hesaplama aracı bizzat tarafımızca yazılmış olsa da %3 civarında sapma payı vardır. Detaylı bilgi almak için kesinlikle bir avukat ile görüşmenizde fayda var.
Kurye Trafik Kazasında Kusur ve Sigorta
Kurye trafik kazası tazminat davalarında en kritik unsurlardan biri kusur ve sigorta değerlendirmesidir. Bu değerlendirme, kuryenin kaza sonucunda ne kadar tazminat alabileceğini belirler. Kusur oranı, hem kuryenin hem de diğer tarafların kazadaki sorumluluk düzeyini gösterir ve bu oran sigorta şirketleri tarafından dikkate alınarak tazminat miktarı hesaplanır.
Öncelikle, kaza anında kolluk kuvvetleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağı, kusur oranının belirlenmesinde temel bir rol oynar. Kaza tespit tutanağı, kazanın nasıl meydana geldiğini, kimin kusurlu olduğunu ve tarafların olay anındaki durumlarını detaylı bir şekilde açıklar. Eğer kaza maddi hasarlıysa, taraflar kendi aralarında tutanak tutarak süreci hızlandırabilir. Ancak bedensel zararların veya ölümlü kazaların olduğu durumlarda, mutlaka resmi bir kaza tespit tutanağı ve hastaneden alınacak adli rapor gereklidir.
Kusur oranı belirlendikten sonra, bu oran sigorta şirketlerine bildirilir ve sigorta şirketi, Tramer (Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi) sistemi üzerinden bu bilgiyi doğrular. Sigorta şirketleri, kusur oranına göre tazminat ödemesi yapar. Örneğin, kuryenin kusur oranı %50 ise, sigorta şirketi toplam zararın sadece yarısını karşılar. Eğer kuryenin kusur oranı %0 olarak belirlenmişse, tüm zarar sigorta tarafından karşılanır. Ancak, sigorta şirketleri genellikle daha düşük bir tazminat miktarı ödemeye çalışabilir, bu durumda kurye hukuki yollara başvurabilir.
Sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda, sigorta şirketi başvuruyu kabul edebilir, reddedebilir veya eksik ödeme yapabilir. Başvuru sonucunda herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılması halinde, kurye sigorta tahkim komisyonuna başvurabilir. Sigorta tahkim komisyonu, sigorta şirketlerinin haksız uygulamalarına karşı daha hızlı ve etkili bir çözüm sunar. Komisyon, sigorta şirketinin belirlediği tazminat miktarını yeniden değerlendirir ve eğer haksızlık olduğunu tespit ederse, sigorta şirketine gerekli ödemeyi yapma zorunluluğu getirir.
Kurye kazalarında sigorta değerlendirmesi sadece maddi hasarı değil, aynı zamanda manevi zararları da kapsayabilir. Kaza sonucunda oluşan acı, üzüntü ve psikolojik zararlar, manevi tazminat talepleri olarak değerlendirilebilir.
Motorlu Kurye İş ve Trafik Kazalarında Tazminat Davası
Motorlu kurye iş ve trafik kazalarında tazminat davası, kuryelerin işlerini ifa ederken ya da trafikte seyir halindeyken meydana gelen kazalar sonucunda uğradıkları zararların tazmini için başvurdukları bir hukuki süreçtir. Motorlu kuryeler, işverenleri adına mal ve hizmet taşırken trafik kazalarına maruz kalma riskiyle karşı karşıyadır. Bu tür kazalar, hem iş kazası hem de trafik kazası olarak değerlendirilir ve bu durum kuryelerin tazminat talep edebileceği farklı yolları açar.
Motorlu kuryelerin iş kazası kapsamındaki hakları, Türkiye'de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, bir sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle ya da iş yeri dışında bir görevle başka bir yere gönderilmesi sırasında meydana gelen olaylar iş kazası olarak kabul edilir. Bu bağlamda, motorlu kuryelerin işlerini yaparken geçirdikleri kazalar da iş kazası olarak değerlendirilir ve bu kazalar sonucunda tazminat talep etme hakları doğar.
Trafik kazaları ise, Karayolları Trafik Kanunu'na göre değerlendirilir. Kuryeler, trafikte karşı tarafın kusuru nedeniyle meydana gelen kazalarda, doğrudan doğruya karşı tarafın sigorta şirketine başvurarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Sigorta şirketleri, kusur oranına göre tazminat ödemesi yapar ve bu tazminatın kapsamı, kuryenin kazada uğradığı zararların türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Maddi zararlar, tedavi masrafları, kazanç kaybı ve araç hasarları gibi unsurları içerirken; manevi tazminatlar ise kazanın yarattığı psikolojik etkiler nedeniyle talep edilebilir.
Motorlu kurye kazalarında tazminat davalarının diğer bir yönü de işverenin sorumluluğudur. İş kazası kapsamındaki kazalarda işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, işçinin güvenliğini ne ölçüde sağladığı gibi unsurlar dikkate alınır. İşveren, gerekli önlemleri almadığı takdirde, kuryeye karşı tazminat sorumluluğu doğar. Bu tür durumlarda, işverenin ihmali veya iş sağlığı güvenliği önlemlerine uymaması tazminat miktarını doğrudan etkiler.
Kaza sonucunda kuryenin sürekli iş göremez hale gelmesi durumunda, işverenin yanı sıra Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) da devreye girer. SGK, kuryeye sürekli iş göremezlik geliri bağlar. Bu gelir, kuryenin mesleki kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Eğer kaza ölümle sonuçlanmışsa, ölen kuryenin mirasçıları işverene ve sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilirler. Ayrıca cenaze ve defin masrafları da talep edilebilir.
Trafik kazası tazminat davası hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Motosikletli Kurye Kazasında Belirgin Hatalar ve Kusur
Motosikletli kurye kazalarında belirgin hatalar ve kusur incelemesi, tazminat davalarının en önemli unsurlarından biridir. Kuryelerin trafikte yaşadığı kazalar, diğer araç sürücülerine göre daha yüksek risk taşır çünkü motosiklet kullanıcıları daha savunmasızdır. Kazalar sonrasında ortaya çıkan zararların tazmini için kusur oranının doğru belirlenmesi hayati bir önem taşır.
Bir motosiklet kazası meydana geldiğinde, ilk adım kaza tespit tutanağının düzenlenmesidir. Bu tutanak, olayın nasıl gerçekleştiğini, kimin ne ölçüde kusurlu olduğunu ve kazanın şartlarını ayrıntılı bir şekilde belgeler. Kusur oranı belirlenirken, kaza anındaki tüm detaylar, trafik kuralları ve sürücülerin hareket tarzları dikkate alınır. Örneğin, hız sınırının aşılması, kırmızı ışık ihlali veya hatalı sollama gibi trafik kurallarının ihlali, kaza sonrası kusur oranının belirlenmesinde temel unsurlardır.
Motosikletli kurye kazalarında sık karşılaşılan bir diğer durum ise kuryenin kişisel güvenlik önlemlerini ihmal etmesidir. Özellikle kask kullanmamak, motosiklet kazalarında kuryenin yaralanma riskini artırır ve bu durum, tazminat taleplerinde kusur oranının kuryeye yüklenmesine sebep olabilir. Trafikte kask kullanmama gibi ihlaller, müterafik kusur olarak değerlendirilir ve bu durum, kuryenin alacağı tazminat miktarını azaltabilir. Kuryenin trafik kazasına karıştığı durumda müterafik kusurun varlığı, Yargıtay kararlarıyla da desteklenmiş olup, tazminat taleplerinde önemli bir rol oynar.
Kusur incelemesi sadece kuryenin davranışlarıyla sınırlı değildir; kazaya karışan diğer tarafların da davranışları değerlendirilir. Araç sürücüsünün dikkatsizliği, yol koşullarına uygun olmayan hızda seyretmesi veya trafik kurallarını ihlal etmesi gibi durumlar, kaza sonrası kusur oranının belirlenmesinde dikkate alınır. Trafik kazalarında kusur incelemesi, genellikle kaza tespit tutanağı, görgü tanıklarının ifadeleri, güvenlik kameraları ve diğer deliller üzerinden yapılır. Bu inceleme sonucunda, kazanın meydana gelmesine hangi tarafın ne kadar katkıda bulunduğu belirlenir ve bu oran, tazminat taleplerinde kritik bir rol oynar.
Kaza sonrası sigorta şirketleri, kusur oranına göre tazminat ödeme yükümlülüğünü üstlenir. Kusur oranının %100 olarak diğer tarafa yüklenmesi durumunda, tüm zarar sigorta şirketi tarafından karşılanır. Ancak, kuryenin de kazada kusurlu bulunması durumunda, tazminat miktarında kesinti yapılabilir. Bu kesinti oranı, kuryenin kusur derecesine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Kusur incelemesi, aynı zamanda tazminat davası sürecinde mahkemelerin verdiği kararları da etkiler. Mahkemeler, kazanın oluş şekline, kusur oranına ve kazanın taraflar üzerindeki etkilerine göre tazminat miktarını belirler. Bu süreçte, kusur oranının doğru bir şekilde belirlenmesi ve hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi, kuryenin alacağı tazminatın miktarını doğrudan etkiler.
Kurye Trafik Kazası Tazminat Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri
Kurye kazası tazminat davalarında, kuryeler ve/veya yakınları, kazadan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının tazmini için çeşitli taleplerde bulunabilirler. Maddi ve manevi tazminat talepleri, kazanın sonuçlarına bağlı olarak farklılık gösterebilir ve bu talepler, Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddeleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. Türk Borçlar Kanunu madde 49, haksız fiil sonucu doğan zararlara karşı tazminat talep edilmesini düzenler.
Maddi tazminat talepleri, kaza sonucu meydana gelen somut zararların karşılanmasını amaçlar. Bu tür talepler arasında kaza nedeniyle yapılan tedavi giderleri, kuryenin kaza nedeniyle çalışamadığı günler için kaybettiği kazanç, kaza sonucu araçta meydana gelen hasarların giderilmesi ve eğer kaza ölümle sonuçlanmışsa cenaze ve defin masrafları yer alır. Özellikle kazada ölüm meydana gelmişse, ölen kuryenin bakmakla yükümlü olduğu kişiler, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin sağlığında ailesine sağladığı maddi desteğin devamı olarak değerlendirilen bir tazminat türüdür.
Manevi tazminat talepleri ise kazanın yarattığı psikolojik ve duygusal zararların telafi edilmesini amaçlar. Kurye kazasında yaralanan veya ölen kişinin yakınları, yaşadıkları acı, üzüntü ve keder nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Manevi tazminat, mağdurun veya mağdurun yakınlarının yaşadığı ruhsal acıyı ve duygusal zararı telafi etmeye yöneliktir. Mahkemeler, manevi tazminat miktarını belirlerken, kazanın niteliğini, mağdurun veya yakınlarının maruz kaldığı duygusal zararın büyüklüğünü ve toplumsal normları dikkate alır. Türk Borçlar Kanunu madde 56, manevi tazminat taleplerinin nasıl değerlendirileceğini düzenler ve bu taleplerde hakimin takdir yetkisi geniştir.
Maddi ve manevi tazminat taleplerinde mahkemeler, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranını da dikkate alır. Eğer kurye kazasında kuryenin bir kusuru varsa, bu kusur oranı tazminat miktarını azaltabilir. Mahkeme, kaza tespit tutanağı, tanık beyanları ve diğer deliller ışığında kusur oranını belirler ve tazminat miktarını bu orana göre ayarlar. Ayrıca, sigorta şirketleri de tazminat taleplerinde bu kusur oranını dikkate alarak ödeme yapar. Kuryenin veya diğer tarafın kusurlu bulunması, tazminat miktarını doğrudan etkiler.
Kazaya karışan kuryeler, maddi ve manevi tazminat taleplerini hem kazaya sebebiyet veren taraflara hem de sigorta şirketlerine karşı yöneltebilirler. Sigorta şirketlerine yapılan başvurular, Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili sigorta mevzuatına dayanır. Sigorta şirketi, kazaya karışan tarafların kusur oranlarına göre tazminat ödemesi yapar. Sigorta şirketinin tazminat talebini eksik ödemesi veya reddetmesi durumunda, kurye mahkemeye ya da sigorta tahkim komisyonuna başvurarak hakkını talep edebilir.
Maddi ve manevi tazminat hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Trafik kazası tazminat davası hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Kurye Trafik Kazası Hasar ve Değer Kaybı Tazminat Davası Nasıl Açılır?
Kurye trafik kazalarında hasar ve değer kaybı tazminat davası, kazaya karışan motorlu kuryelerin uğradığı maddi zararların karşılanması amacıyla açılan bir hukuki süreçtir. Motosikletli kuryeler, trafikte taşıdıkları yük nedeniyle sık sık kazalara maruz kalır ve bu kazalar sonucunda hem motosikletlerinde hem de kendilerinde maddi zararlar oluşabilir. Bu tür zararların tazmini için kuryeler, karşı tarafın kusuru varsa tazminat davası açma hakkına sahiptir.
Bir kurye kazasında, öncelikle hasar ve değer kaybının doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Kazadan sonra tutulan kaza tespit tutanağı, hasarın boyutunu ve kazanın oluş şeklini detaylandırır. Eğer kazada sadece maddi hasar meydana gelmişse, taraflar kendi aralarında tutanak tutarak süreci hızlandırabilir. Ancak, kazada bedensel yaralanmalar da varsa, hastaneden alınacak adli rapor ve polisin düzenlediği resmi kaza tespit tutanağı önemlidir. Bu belgeler, tazminat davası sürecinde delil niteliği taşır ve mahkemede değerlendirilir.
Hasar tespiti yapıldıktan sonra, kurye karşı tarafın sigorta şirketine başvurarak hasar ve değer kaybı için tazminat talep edebilir. Sigorta şirketi, Tramer (Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi) sistemi üzerinden kusur oranını doğrular ve buna göre tazminat miktarını belirler. Motosikletin hasar görmesi durumunda, hasar onarım maliyetleri ve motosikletin piyasa değerindeki düşüş (değer kaybı) tazminat talebine dahil edilebilir. Değer kaybı, kaza sonrası motosikletin ikinci el piyasa değerinin düşmesiyle oluşan zarardır ve bu zarar, karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilebilir.
Sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda, eğer sigorta şirketi talepleri reddederse veya eksik ödeme yaparsa, kurye sigorta tahkim komisyonuna başvurma hakkına sahiptir. Sigorta tahkim komisyonu, sigorta şirketlerinin haksız uygulamalarına karşı hızlı ve etkili bir çözüm sunar. Komisyon, hasar ve değer kaybı taleplerini değerlendirir ve eğer haksızlık tespit ederse, sigorta şirketine gerekli tazminatı ödeme zorunluluğu getirir.
Araç değer kaybı davası hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Kurye Değer Kaybı Hesaplama Aracı
Araç değer kaybı hesaplama programı, trafik kazası sonucu hasar gören araçların piyasa değerinde meydana gelen azalmayı hızlı ve doğru bir şekilde belirlemek için kullanılan bir araçtır. Araç değer kaybı hesaplama programı, kullanıcının aracın piyasa değeri, hasar miktarı ve kaza anındaki kilometresi gibi bilgilerini girmesiyle çalışır. Bu bilgiler doğrultusunda program, aracın kaza öncesi ve sonrası piyasa değerleri arasındaki farkı hesaplar. Böylece, mağdurlar araçlarında meydana gelen değer kaybını hızlıca öğrenebilirler. 2024 yılı itibarıyla güncellenen hesaplama yöntemleri ve formülleri, araç değer kaybı hesaplama programımıza entegre ettik. Bu sayede, sizler en güncel verilere dayanarak hesaplama yapabilirsiniz. Örneğin, aracın rayiç değeri, hasar boyutu ve aracın yaşı gibi faktörler, program tarafından otomatik olarak dikkate alınır ve sonuçlar buna göre belirlenir.
Araç Değer Kaybı Hesaplama
Her ne kadar araç değer kaybı hesaplama aracı bizzat tarafımızca yazılmış olsa da %15 civarında sapma payı vardır. Örneğin araç değer kaybı miktarı 20.000,00 TL ise bu 17.000,00 TL ile 23.000,00 TL aralığında olabilir. Detaylı bilgi almak için kesinlikle tarafımızla iletişime geçiniz.
Kurye Trafik Kazası Anında Yapılması Gerekenler ve Tazminat Davası
Kurye trafik kazası anında yapılması gerekenler, kaza sonrası tazminat taleplerinin başarılı bir şekilde sonuçlanması için kritik bir rol oynar. Motorlu kuryeler, işlerini yaparken trafikte sık sık kazalara maruz kalabilir ve bu kazalar hem maddi hem de manevi zararlar doğurabilir. Kazanın hemen ardından yapılacak doğru adımlar, tazminat davası sürecinde büyük önem taşır.
Bir kurye kazası meydana geldiğinde, ilk yapılması gereken şey güvenliğin sağlanması ve gerekiyorsa olay yerine ambulans ve polis çağrılmasıdır. Kaza sonucu yaralanmalar varsa, kazazedenin derhal hastaneye götürülmesi ve gerekli tıbbi müdahalelerin yapılması gerekir. Hastanede tedavi altına alınan kuryeye, kazanın ciddiyetine göre adli rapor düzenlenir. Bu adli rapor, kazanın hukuki boyutunda önemli bir delil niteliği taşır ve tazminat davası sürecinde kullanılabilir.
Olay yerine polis çağrıldığında, kolluk görevlileri kaza tespit tutanağı düzenler. Bu tutanak, kazanın nasıl meydana geldiğini, kimin kusurlu olduğunu ve olay yerindeki durumu ayrıntılı bir şekilde açıklar. Kaza tespit tutanağı, sigorta şirketlerine yapılacak başvurularda ve tazminat davalarında temel bir belge olarak kullanılır. Kaza anında, kazaya karışan tüm araçların ve kazanın meydana geldiği yerin fotoğraflarının çekilmesi de ilerideki hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir.
Eğer kazada sadece maddi hasar meydana geldiyse ve taraflar anlaşabiliyorsa, kaza tespit tutanağı taraflar arasında da düzenlenebilir. Bu durumda, taraflar kazanın oluş şeklini tutanağa yazar ve imza altına alır. Ancak, kazaya karışan taraflardan biri kusurunu kabul etmiyorsa veya kaza sonucu bedensel yaralanmalar olmuşsa, polis müdahalesi şarttır. Polis müdahalesiyle düzenlenen resmi kaza tespit tutanağı, sigorta ve tazminat süreçlerinde daha sağlam bir delil teşkil eder.
Kaza tespit tutanağı düzenlendikten sonra, kurye veya işveren, sigorta şirketine başvuruda bulunmalıdır. Sigorta şirketine yapılacak başvuruda, kaza tespit tutanağı, adli raporlar, fotoğraflar ve diğer delillerin eksiksiz olarak sunulması gerekmektedir. Sigorta şirketi, bu belgeleri inceleyerek kusur oranını belirler ve kuryenin maddi zararlarını tazmin etmek üzere bir ödeme planı oluşturur. Ancak, sigorta şirketleri bazen tazminat miktarını düşük tutabilir veya eksik ödeme yapabilir. Bu durumda, kurye sigorta tahkim komisyonuna başvurarak hakkını arayabilir.
Kurye Trafik Kazası Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkemeler
Kurye trafik kazası tazminat davalarında görevli ve yetkili mahkemelerin doğru belirlenmesi, davanın usulüne uygun bir şekilde ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Tazminat davaları, davanın konusuna ve tarafların ikametgahlarına göre belirlenen mahkemelerde görülür. Bu nedenle, davayı açacak olan tarafların hangi mahkemeye başvuracaklarını doğru bir şekilde tespit etmeleri gerekmektedir.
Kurye kazası sonucu açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında, genel olarak görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Kurye kazası sonucu oluşan maddi zararlar, tedavi masrafları, kazanç kaybı, araç hasarları ve manevi tazminat talepleri bu mahkemede değerlendirilir.
Eğer kurye kazasında sigorta şirketi de davaya dahil edilmek istenirse, bu durumda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmış olan araç sahiplerinin, kazaya karıştıkları durumlarda bu sigorta kapsamında tazminat ödemesi yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, sigorta şirketine karşı açılacak davalar, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülür. Eğer davada hem araç sürücüsü, hem araç sahibi, hem de sigorta şirketi bir arada yer alıyorsa, bu durumda yine Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olur.
Yetkili mahkeme ise, tazminat davasının açılacağı yer mahkemesini ifade eder. Trafik kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında yetkili mahkeme, davacının tercihine bağlı olarak birkaç farklı seçenekten biri olabilir. Bu seçenekler şunlardır:
- Davacının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi: Davacı, kendi ikamet ettiği yerin bağlı olduğu mahkemede tazminat davasını açabilir.
- Davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi: Davalı, yani kazaya karışan karşı tarafın ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir. Davalı tarafın bulunduğu yer, davacının ikametgahından farklıysa, bu mahkemede de dava açılabilir.
- Kazanın meydana geldiği yer mahkemesi: Trafik kazasının gerçekleştiği yerin bağlı olduğu mahkeme de tazminat davaları için yetkilidir.
- Sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi: Eğer davaya sigorta şirketi de dahil edilecekse, sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir. Bu durumda, sigorta şirketine karşı açılacak dava, şirketin merkezi nerede bulunuyorsa oradaki mahkemede görülür.
Kurye Trafik Kazası Tazminat Davasında Sorumlu Kişiler Kimlerdir?
Kurye trafik kazası tazminat davalarında sorumlu kişiler, kazanın meydana gelmesine neden olan ve zararın oluşmasında payı olan taraflardır. Bu kişiler, kazanın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına ve kuryenin uğradığı zararın türüne göre belirlenir. Tazminat davasında, zarar gören tarafın tazminat talebini kime yönelteceğini doğru bir şekilde belirlemesi, davanın kaderi açısından büyük önem taşır.
Bir kurye kazasında, kazanın oluşmasına neden olan başlıca sorumlu genellikle araç sürücüsüdür. Araç sürücüsü, trafik kurallarına uymadığı, dikkatsiz davrandığı veya kusurlu bir hareket yaptığı takdirde, kazanın meydana gelmesinden doğrudan sorumlu tutulur. Bu durumda, kuryenin zararlarının tazmini için araç sürücüsüne karşı tazminat davası açılabilir. Sürücünün kusurlu olduğu durumlarda, mahkeme tarafından belirlenen tazminat miktarı, doğrudan sürücünün sorumluluğu altında olur.
Ancak, araç sürücüsünün yanı sıra, araç sahibi de sorumludur. Türk hukukunda, araç sahibinin, aracını kullanması için bir başkasına devretmiş olsa bile, meydana gelen kazalardan sorumlu tutulabileceği kabul edilir. Bu durum, Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddelerine dayanır. Araç sahibi, aracı kullanma yetkisini devrettiği kişinin kazaya karışması durumunda, meydana gelen zararlardan hukuki olarak sorumlu tutulabilir. Bu nedenle, tazminat davasında araç sahibine karşı da dava açılması mümkündür.
Kazaya karışan aracın sahibi ile birlikte, aracın işleteni de sorumlu tutulabilir. Aracın işleteni, genellikle aracın sahibi ile aynı kişi olsa da, bazı durumlarda farklı kişiler de olabilir. İşleten, aracı kullanan kişinin yaptığı hatalar nedeniyle meydana gelen zararlardan sorumludur. Bu nedenle, kuryenin zararlarının tazmini için işletene karşı da tazminat davası açılabilir.
Bir diğer önemli sorumlu taraf ise sigorta şirketidir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince, araç sahiplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Bu sigorta, kaza durumunda üçüncü kişilere verilen zararları karşılamak için yapılır. Kaza sonrası kuryenin uğradığı zararların tazmini için, kazaya karışan aracın sigorta şirketine başvuru yapılabilir. Sigorta şirketi, kusur oranına göre kuryeye tazminat ödemesi yapar. Ancak, sigorta şirketinin ödeme yapmaması veya eksik ödeme yapması durumunda, sigorta şirketine karşı da tazminat davası ya da sigorta tahkim komisyonununa başvuru yapılabilir.
Avukat Muhammet Ali BEYHAN