Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49

9. Yargı Paketi İnfaz Düzenlemesi ve Getirdiği Yenilikler 2025

9. Yargı Paketi Resmi Gazete'de Yayımlandı mı? Güncel Gelişmeler

Yargı sisteminde önemli değişiklikler getiren 9. Yargı Paketi, 14 Kasım 2024 tarihinde 32722 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 7531 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” başlığıyla duyurulan bu düzenleme, hukuk sisteminin farklı alanlarında reform niteliğinde yenilikler içermektedir. Pakette özellikle ceza düzenlemeleri, adli yardım ödenekleri, hukuk mesleklerine giriş sınavı, uzlaştırma ve arabuluculuk gibi konulara dair kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Adalet sisteminin daha etkin ve adil işleyişini sağlamak amacıyla hazırlanan bu paket, yürürlüğe girmesiyle birlikte geniş bir yankı uyandırmıştır.

Bu kapsamda, uzun süredir gündemde olan adli yardım ödenekleri konusunda önemli bir adım atılmıştır. Yapılan düzenleme ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 180. maddesi uyarınca barolar tarafından sağlanan ancak ödeneği tahsis edilmeyen adli yardım giderlerinin karşılanması için, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 15 gün içinde Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) ek ödenek aktarılması hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme ile baroların mali yükü hafifletilerek, adli yardım hizmetlerinin kesintisiz devam etmesi sağlanacaktır.

Ayrıca, 9. Yargı Paketi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)'nda yapılan değişikliklerle, uzlaştırma süreçlerine ilişkin yeni hükümler getirilmiştir. Bu düzenleme ile hakaret suçunun uzlaştırma kapsamından çıkarılması ve uzlaştırma teklifine cevap süresinin 3 günden 7 güne çıkarılması, mağdurların hak arama süreçlerinde daha etkin bir yol izlemelerini amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra, uzlaştırmanın sağlanması durumunda, daha sonra ortaya çıkabilecek zararlar dışında tazminat davası açılmasının önüne geçilmiştir.

Kanun ile getirilen bir diğer önemli yenilik, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan değişikliklerdir. Özellikle elektronik ortamda gerçekleştirilen açık artırmalara ilişkin düzenlemeler getirilmiş, açık artırmanın son 10 dakikasında yeni bir teklif verilmesi halinde sürenin 3 dakika uzatılacağı, ancak bu sürenin toplamda 1 saati geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.

9. Yargı Paketi İnfaz Düzenlemesi: Ceza İndirimi ve Denetimli Serbestlik

9. Yargı Paketi, ceza adalet sisteminde önemli değişiklikler içeren düzenlemelerle yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeler arasında ceza indirimi ve denetimli serbestlik uygulamalarına yönelik yenilikler öne çıkmaktadır. Paket kapsamında, mahkumların infaz sürelerinde iyileştirmeler yapılmış ve denetimli serbestlik hükümlerinde esnekliğe gidilmiştir. Yasa ile infaz rejiminin adil bir şekilde uygulanması ve toplumsal rehabilitasyon süreçlerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir.

Kaynaklarda yer alan bilgilere göre, 9. Yargı Paketi’nde "4/4 ceza indirimi" olarak bilinen ve mahkumların cezalarının tamamını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesini gerektiren düzenlemenin kaldırılmasının taslak metinde yer almadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, infaz sisteminde köklü bir ceza indirimi düzenlemesinin öngörülmediği ve mevcut infaz uygulamalarının büyük ölçüde korunacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca, cezasının belirli bir oranını tamamlayan hükümlülerin açık cezaevine sevk edilmesi ve ardından denetimli serbestlikten yararlanmasına ilişkin düzenlemenin de paketten çıkarıldığı ifade edilmektedir.

Bunun yanı sıra, denetimli serbestlik uygulamalarına ilişkin olarak yeni kriterlerin getirilmesi planlanmış, ancak yapılan değerlendirmeler sonucunda bu düzenlemelerin bazı maddelerinin pakette yer almadığı belirtilmiştir. İnfaz rejiminde yapılması beklenen değişikliklerin, özellikle toplum güvenliğini ön planda tutacak şekilde şekillendirileceği vurgulanmaktadır.

9. Yargı Paketi infaz düzenlemesi ile ilgili olarak cezaevlerinde "girdi-çıktı" şeklinde adlandırılan kısa süreli infaz uygulamalarının kaldırılması ve mahkumların cezalarının belirli bir kısmını kapalı cezaevlerinde geçirmesine yönelik önerilerin de pakete dahil edilmediği kaynaklarda belirtilmektedir. Bu doğrultuda, mevcut infaz rejiminde ciddi değişiklikler yerine, infaz uygulamalarının mevcut haliyle sürdürülmesi öngörülmektedir.

Sonuç olarak, 9. Yargı Paketi infaz düzenlemeleri kapsamında geniş kapsamlı ceza indirimi ve denetimli serbestlik uygulamalarına ilişkin net bir değişiklik yer almamaktadır. 

    Adli Yardım ve Uzlaştırma Süreçlerinde Yapılan Değişiklikler

    9. Yargı Paketi kapsamında, adli yardım ve uzlaştırma süreçlerine ilişkin önemli değişiklikler getirilmiştir. Bu değişikliklerin temel amacı, adli yardım hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesi ve uzlaştırma süreçlerinin adil, hızlı ve etkili bir hale getirilmesidir. Özellikle baroların adli yardım hizmetlerinden kaynaklanan ödenek talepleri ve uzlaştırma sürecinde yaşanan hukuki belirsizlikler dikkate alınarak düzenlemeler yapılmıştır.

    Adli yardım alanında yapılan en önemli değişiklik, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 180. maddesinde gerçekleştirilen düzenlemedir. Kanuna eklenen geçici madde ile, barolar tarafından verilen adli yardım hizmetlerine ilişkin birikmiş ve ödenemeyen ücretlerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 15 gün içinde Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) aktarılması hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme, baroların mali yükünü hafifletmeyi ve avukatların adli yardım hizmetlerini kesintisiz sürdürebilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, adli yardım ödeneklerinin daha düzenli ve sürdürülebilir bir şekilde ödenmesi için yeni finansal düzenlemeler de getirilmiştir.

    Uzlaştırma süreçleri ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 253. maddesinde yapılan değişiklikle, uzlaştırma yetkisi yalnızca hukuk fakültesi mezunlarına verilmiştir. Bu düzenleme ile, hukuki bilgi ve becerilere sahip uzman kişilerin uzlaştırmacı olarak görev yapması sağlanarak, sürecin hukuka daha uygun bir şekilde yürütülmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, hakaret suçları bakımından uzlaştırma kapsamı daraltılarak, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125/2. maddesi gereğince, hakaretin sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti yoluyla işlenmesi halinde uzlaştırma yerine ön ödeme uygulaması getirilmiştir. Böylece, mağdurların haklarının daha etkin bir şekilde korunması hedeflenmiştir.

    Uzlaştırma teklifine cevap süresi de yapılan değişikliklerle 3 günden 7 güne çıkarılmıştır. Bu düzenleme, taraflara uzlaştırma teklifini değerlendirmeleri için daha geniş bir zaman tanıyarak, sürecin sağlıklı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda, uzlaştırmanın sağlanması durumunda tespit edilemeyen veya uzlaştırma sonrası ortaya çıkan zararlar hariç olmak üzere, suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

    Ceza Muhakemesi ve Ceza Kanunu'nda Yapılan Yeni Düzenlemeler

    9. Yargı Paketi kapsamında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) önemli değişiklikler yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler, ceza yargılamasında daha adil, hızlı ve etkin bir sistem oluşturmayı hedeflemektedir. Özellikle hakaret suçu, uzlaştırma süreçleri, infaz süreleri ve ceza indirimlerine yönelik reformlar, ceza adalet sisteminin günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesini amaçlamaktadır.

    TCK'da yapılan değişikliklerden biri, hakaret suçu ile ilgilidir. Düzenleme kapsamında, hakaret suçlarında şikayet süresi fiilin işlendiği tarihten itibaren en fazla iki yıl ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme ile uzun süre sonra açılan hakaret davalarının önüne geçilerek hukuki belirlilik sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca, hakaret suçunun sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti yoluyla işlenmesi halinde, TCK 125/2. maddesi gereğince uzlaştırma yoluna gidilmeyeceği ve ön ödeme usulünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Böylece, bu tür suçlarda sürecin hızlandırılması ve mağdurun hak arama sürecinin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.

    CMK'da yapılan düzenlemeler arasında uzlaştırma hükümlerine yönelik önemli değişiklikler yer almaktadır. CMK 253. maddesinde yapılan değişiklikle, uzlaştırmanın sadece hukuk fakültesi mezunu kişiler tarafından yürütülmesi zorunlu hale getirilmiştir. Böylece, uzlaştırma sürecinin daha yetkin kişilerce yürütülmesi sağlanarak, tarafların haklarının korunması ve sürecin hukuka uygun şekilde tamamlanması hedeflenmiştir. Bunun yanı sıra, uzlaştırma teklifine cevap süresi 3 günden 7 güne çıkarılmış, böylece tarafların daha sağlıklı bir değerlendirme yapmasına imkan tanınmıştır.

    Ayrıca, CMK 254. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, uzlaştırma kapsamında kararlaştırılan edimlerin yerine getirilmesi ileri bir tarihe bırakılabilecek veya taksitlendirme yapılabilecektir. Ancak, uzlaştırma kararının gerekliliklerinin yerine getirilmemesi durumunda, mahkeme yargılamaya kaldığı yerden devam edecektir. Bu değişiklik, uzlaştırma sürecinin sonuç odaklı ve mağdur haklarını koruyacak şekilde yürütülmesini sağlamaktadır.

      İcra ve İflas Kanununda Getirilen Yenilikler

      9. Yargı Paketi kapsamında, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda önemli değişiklikler yapılmış ve icra süreçlerinin daha etkin, şeffaf ve hızlı yürütülmesi amacıyla yeni düzenlemeler getirilmiştir. Özellikle elektronik ortamda icra işlemleri, parasal sınırların yeniden düzenlenmesi ve açık artırma usullerine yönelik yenilikler, yargı sisteminde icra takibi ve haciz işlemlerinin modernizasyonunu hedeflemektedir.

      Yapılan düzenlemelerle, elektronik ortamda açık artırma sürecine ilişkin yeni kurallar getirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 111/b maddesinde yapılan değişiklikle, açık artırmaların son 10 dakikasında yeni bir teklif verilmesi halinde artırma süresi 3 dakika uzatılacaktır. Teklif verilmesi durumunda artırma süresi her seferinde 3 dakika daha uzatılacak, ancak toplamda uzatma süresi 1 saati geçemeyecektir. Bu düzenleme ile açık artırmaların rekabetçi bir ortamda ve adil bir şekilde sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Adalet Bakanlığı, gerekli gördüğü hallerde bu sürelere ilişkin değişiklik yapma yetkisine sahip olacak ve alınan kararlar resmî internet sitesinde yayımlanacaktır.

      Ayrıca, icra takibine konu olan parasal sınırların yeniden değerleme oranına göre düzenlenmesi hükme bağlanmıştır. Kanuna eklenen ek madde ile, bölge adliye mahkemelerinin kaldırma ya da Yargıtay’ın bozma kararlarına karşı yapılacak başvurularda esas alınan parasal sınır, kararın verildiği tarihte geçerli olan sınır olarak uygulanacaktır. Böylece, yeniden değerleme oranına bağlı olarak değişen ekonomik koşullara uygun bir düzenleme getirilmiş ve tarafların mağduriyeti önlenmiştir.

      İcra ve iflas süreçlerinde yaşanan yığılmaların önüne geçmek amacıyla, icra dairelerinde iş yükünün azaltılması ve işlemlerin dijital ortama taşınmasına yönelik adımlar atılmıştır. 

      Türk Medeni Kanunu'nda Soybağı ve Miras Hukukuna İlişkin Düzenlemeler

      9. Yargı Paketi kapsamında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişiklikler, özellikle soybağına ilişkin dava süreçleri ve miras hukukuna dair önemli düzenlemeler içermektedir. Bu değişikliklerin temel amacı, bireylerin ailevi ve mirasla ilgili haklarının daha etkin korunması ve hukuki süreçlerin adil bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.

      Soybağı konusunda yapılan düzenlemeler kapsamında, Türk Medeni Kanunu’nun 286. maddesinde önemli bir değişiklik yapılmış ve anneye de soybağının reddi davası açma hakkı tanınmıştır. Önceki düzenlemelerde yalnızca baba ve çocuğun dava açma hakkı bulunurken, yapılan değişiklikle birlikte annenin de çocuğun soybağının reddi için mahkemeye başvurabilmesi sağlanmıştır. Bu düzenleme, özellikle biyolojik gerçekliğin hukuki düzenlemelerle daha uyumlu hale getirilmesi ve anne ile çocuğun haklarının korunması amacına hizmet etmektedir.

      Ayrıca, TMK 289. maddesinde yapılan değişiklikle, soybağının reddi davası açma süresinin başlangıç noktası, anne açısından çocuğun doğum anı olarak belirlenmiştir. Böylece, anneye hukuki haklarını kullanabilmesi için net bir süre tanınmış ve bu sürenin belirli kurallara bağlanması sağlanmıştır. Bunun yanı sıra, TMK 291. maddesi kapsamında yapılan değişiklikle, kocanın ölümünden sonra veya sürekli ayırt etme gücünü kaybetmesi durumunda, kocanın altsoyu, anası veya babasının soybağının reddi davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Bu dava, ölüm ya da ayırt etme gücünü kaybetme durumunun öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilecektir.

      Miras hukukuna ilişkin olarak yapılan düzenlemeler kapsamında, mirasçılar arasında yaşanan hukuki ihtilafların azaltılması ve miras paylaşım süreçlerinin hızlandırılması hedeflenmiştir. Mirasçılar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi amacıyla mahkemelerin takdir yetkisi genişletilmiş, özellikle mirasta denkleştirme ve miras paylarının belirlenmesine ilişkin yeni düzenlemeler getirilmiştir.

      Arabuluculuk Kanunu'nda Yapılan Değişiklikler ve Yeni Uygulamalar

      9. Yargı Paketi kapsamında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda önemli değişiklikler yapılmış ve arabuluculuk sistemine yönelik yeni uygulamalar getirilmiştir. Yapılan düzenlemelerle, arabuluculuk sürecinin etkinliğinin artırılması, tarafların haklarının korunması ve uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır. Özellikle, arabulucu olabilme şartları, arabuluculuk sürecine katılımın teşviki ve arabuluculuk anlaşmalarının hukuki sonuçları konularında önemli yenilikler getirilmiştir.

      Bu kapsamda, 6325 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yapılan değişiklikle, avukatlık mesleğinde 20 yıl kıdemi bulunan kişilere, arabuluculuk sınavından muafiyet hakkı tanınmıştır. Bu düzenleme ile, uzun yıllar hukuk alanında deneyim kazanmış avukatların arabuluculuk sürecine doğrudan katılımı sağlanarak, uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin bir şekilde çözümlenmesi amaçlanmaktadır.

      Ayrıca, Kanun'un 18/A maddesinde yapılan değişiklikle, arabuluculuk görüşmelerine geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayan taraflar için uygulanan yaptırımlar yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenlemeye göre, arabuluculuk görüşmelerine katılmayan taraf, mahkemede dava açsa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacaktır. Ayrıca, bu taraf lehine hükmedilecek vekalet ücretinin yarısına karar verilecektir. Bu düzenlemeyle, tarafların arabuluculuk sürecine aktif katılımının teşvik edilmesi hedeflenmiştir.

      9. Yargı Paketi kapsamında getirilen bir diğer yenilik, taşınmazların devri ve ayni hak tesisine ilişkin arabuluculuk süreçlerinde getirilen değişikliklerdir. Kanun'un 17/B ve 18/B maddelerine eklenen yeni düzenlemelere göre, taraflardan biri anlaşma sağlandıktan sonra tapu müdürlüğünden taşınmazın tescilini talep edebilecektir. Bu düzenleme, taşınmazlarla ilgili anlaşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulmasını daha kolay ve pratik hale getirmektedir.

      Arabuluculuk sürecine katılımı artırmaya yönelik bir diğer yenilik ise, dava şartı olarak arabuluculuk müessesesinin kapsamının genişletilmesidir. Yeni düzenlemeyle, işçi-işveren, ticari ve tüketici uyuşmazlıklarının yanı sıra, farklı alanlarda da arabuluculuk zorunlu hale getirilmiş ve uyuşmazlıkların mahkemeye intikal etmeden çözülmesi hedeflenmiştir.

      Avukat Muhammet Ali BEYHAN

      Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
      0 (543) 454 11 49
      Black Minimalist Modern Attorney Law Logo 1080 x 1080 piksel

      You cannot copy content of this page

      Scroll to Top
      × İletişime Geç