Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49

Hizmet Tespit Davası, Sigortasız Çalışılan Dönemin Tespiti 2025

Hizmet Tespit Davası Nedir ?

Hizmet tespit davası, Türk hukuk sisteminde işçilerin sigorta haklarını korumak ve işverenlerin bu hakları sağlamakla yükümlü oldukları görevlerini yerine getirmelerini sağlamak amacıyla açılan davadır. Bu dava, işçilerin sigorta kayıtlarının gerçek duruma uygun şekilde düzenlenmesini ve eksik yatırılan sigorta primlerinin tamamlanmasını amaçlar. Sigorta sisteminin temel prensibi olan sosyal güvenlik hakkının korunması açısından hizmet tespit davaları büyük önem taşımaktadır.

Hizmet tespit davası, işyerinde fiilen çalışmasına rağmen sigorta kaydı yapılmayan veya eksik yapılan işçilerin, sigorta kayıtlarının gerçek duruma uygun olarak düzeltilmesi ve yatırılmayan sigorta primlerinin ödenmesini sağlamak amacıyla açtıkları bir dava türüdür. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (SSGSSK) 86. maddesi uyarınca, çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde iş mahkemesine başvurarak haklarını arayabilirler.

Hizmet tespit davasının temel amacı, işçilerin sigortalılık haklarını korumak ve işverenlerin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamaktır. Sigortalılık, işçilerin sosyal güvenlik haklarından yararlanmalarını sağlar ve onların emeklilik, sağlık hizmetleri, iş kazası ve meslek hastalığı gibi haklardan faydalanmalarını mümkün kılar. Ancak bazı işverenler, çeşitli nedenlerle işçilerin sigorta girişlerini yapmamakta veya eksik yapmaktadır. Bu durumda işçilerin mağduriyetlerini gidermek amacıyla hizmet tespit davaları açılmaktadır.

Hizmet Tespit Davasının Tarafları

Hizmet tespit davasında üç ana taraf bulunmaktadır: işçi, işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK). İşçi, sigortasız çalışma nedeniyle haklarını arayan davacı konumundadır. İşveren ise, bu yükümlülükleri yerine getirmediği için davalıdır. SGK, davaya feri müdahil olarak katılmaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca SGK, hizmet tespit davalarına işveren yanında feri müdahil olarak katılmakta ve kararın kesinleşmesinden sonra uygulanmasını sağlamaktadır.

Davacı Taraf

Davacı taraf, sigortasız çalıştırılan ya da sigorta primleri eksik yatırılan veya sigorta kaydı ile çalışma durumuna ilişkin benzer bir usulsüzlük nedeniyle mağduriyet yaşayan işçidir. Bu işçiler, sigortalı olmaları gerektiği halde sigorta primleri yatırılmayan veya eksik yatırılan kişilerdir. Hizmet tespit davaları, bu işçilerin sigorta haklarını elde edebilmeleri için açılır.

Davalı Taraf

Davalı taraf, işçinin sigorta kaydını ve çalışma düzenini kayıt altına almak ve kuruma bildirmekle yükümlü olan ancak bu yükümlülüğünü yerine hiç veya gerektiği gibi yerine getirmeyen işverendir. İşveren, işçinin sigorta girişini yapmamak veya eksik yapmak suretiyle yükümlülüğünü ihlal eder ve bu nedenle hizmet tespit davalarında davalı konumunda bulunur.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)

Sosyal Güvenlik Kurumu, hizmet tespit davalarında feri müdahil olarak davaya katılır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava SGK'ya resen ihbar edilir. İhbar üzerine SGK, davaya işveren yanında feri müdahil olarak katılır ve yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygular.

Hizmet Tespit Davasının Açılma Nedenleri

Hizmet tespit davası, birçok farklı nedenle açılabilir:

  1. Sigortasız çalışmanın tespiti: İşçinin sigortalı olması gerektiği halde sigorta kaydının yapılmaması durumu.
  2. Sigorta başlangıç tarihinin tespiti: İşçinin sigorta başlangıç tarihinin doğru şekilde belirlenmemesi durumu.
  3. Sigortasız çalışılan sürenin tespiti: İşçinin sigortasız olarak çalıştığı sürelerin tespiti.
  4. Fiili hizmet zammı sürelerinin tespiti: İşçinin fiili hizmet zammından yararlanması gereken sürelerin belirlenmesi.
  5. Sigorta primine esas kazancın tespiti: İşçinin sigorta primine esas kazancının doğru şekilde belirlenmemesi durumu.

Hizmet Tespit Davası

Hizmet Tespit Davasında İspat ve Deliller

Hizmet tespit davalarında ispat yükümlülüğü işçidedir. İşçiler, çalıştıklarını hukuka uygun her türlü delille ispat edebilirler. Bu deliller arasında tanık ifadeleri, işyeri kayıtları, mesajlaşma ekran görüntüleri ve işyeri giriş-çıkış kayıtları yer alır. Ayrıca, işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu'na sunması gereken belgeler de delil olarak kullanılabilir. Mahkemeler, tanık beyanları ve yazılı belgeler gibi delilleri dikkate alarak karar verirler.

Tanık İfadeleri

Tanık ifadeleri, hizmet tespit davalarında önemli bir delil olarak kabul edilir. İşçinin çalıştığı dönemde işyerinde çalışan diğer işçilerin veya işyeri ile ilişkisi olan kişilerin tanıklıkları, mahkeme tarafından dikkate alınır. Tanıkların, işçinin çalıştığını ve hangi dönemlerde çalıştığını doğrulayan beyanları, hizmet tespit davalarında önemli bir delil olarak kabul edilir.

İşyerine Ait Kayıtlar

İşyerine ait kayıtlar, işçinin çalıştığını gösteren belgeler arasında yer alır. Bu kayıtlar arasında işyeri defterleri, ücret bordroları, işyeri giriş-çıkış kayıtları ve diğer işyeri belgeleri bulunur. Bu belgeler, işçinin çalıştığı dönemi ve çalıştığı süreyi belirlemek için kullanılır.

Mesajlaşma ve Diğer Dijital Deliller

Günümüzde dijital deliller de hizmet tespit davalarında önemli bir yer tutmaktadır. İşçi ile işveren arasındaki mesajlaşmalar, e-postalar ve diğer dijital iletişim araçları, işçinin çalıştığını ve çalıştığı dönemi doğrulayan deliller olarak kullanılabilir. Bu tür dijital deliller, işçinin çalıştığını ve hangi dönemlerde çalıştığını kanıtlamak için önemli bir kaynak olabilir.

Yargıtay Kararları ve İçtihatlar

Yargıtay, hizmet tespit davalarıyla ilgili çeşitli kararlar vermiştir. Bu kararlar, hizmet tespit davalarının nasıl ele alınması gerektiğine dair önemli içtihatlar oluşturmuştur:

  • Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin Kararı: Yargıtay, 12.06.1985 tarih ve 10–820/585 sayılı kararıyla, hizmet tespit davalarında hak düşürücü sürenin beş yıl olduğunu ve bu sürenin her aşamada dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı: Yargıtay, 12.06.1991 tarih ve 10–259/357 sayılı kararında, işverenin sigorta primlerini Kuruma yatırmadığı durumlarda, işçinin hizmet tespit davası açabileceğini ve mahkeme kararlarının Kurum açısından bağlayıcı olduğunu vurgulamıştır.
  • Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin Kararı: Yargıtay, 2006/3797 esas ve 2006/13179 karar sayılı kararıyla, hizmet tespit davalarında işverenin prim borçlarının ödenmemesinin işçinin sigortalılık süresine dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Bu kararlar, hizmet tespit davalarının yargılama sürecinde nasıl ele alınması gerektiğine dair önemli kılavuzlar sunmaktadır. Yargıtay kararları, hizmet tespit davalarında mahkemelerin dikkate alması gereken hususları ve ispat yükümlülüğünü belirlemektedir.

Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk

Hizmet tespit davalarında arabuluculuk şartı bulunmamaktadır. İşçiler, doğrudan mahkemeye başvurarak hizmet tespit davası açabilirler. Bu durum, işçilerin haklarını hızlı bir şekilde aramalarını sağlar. Arabuluculuk sürecinin zorunlu olmaması, davaların daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasına olanak tanır.

Arabuluculuk, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların dostane bir şekilde çözülmesini sağlayan bir süreçtir. Ancak, hizmet tespit davalarında arabuluculuk şartı bulunmadığı için işçiler doğrudan mahkemeye başvurarak haklarını arayabilirler. Bu durum, işçilerin haklarını daha hızlı bir şekilde elde etmelerine olanak tanır.

Sigorta Priminin Ödenmemesi Durumunda İdari Para Cezaları

Mahkeme kararı sonucunda, işverenin sigorta primlerini ödemediği veya eksik ödediği tespit edilirse, işveren hakkında idari para cezaları uygulanır. 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca, işverenlerin sigorta primlerini zamanında ve eksiksiz olarak ödememesi durumunda idari para cezaları uygulanır. Bu cezalar, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak amacıyla uygulanır.

Görevli ve Yetkili Mahkemeler

Hizmet tespit davalarında görevli mahkeme iş mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde, asliye hukuk mahkemeleri iş mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakar. Yetkili mahkeme ise, davalının yerleşim yeri veya işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri veya işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu yetki kuralları, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde kolaylık sağlar.

Hizmet Tespit Davasında Zamanaşımı veya Hak Düşürücü Süreler

Hizmet tespit davasında zamanaşımı değil, hak düşürücü süre söz konusudur. 5510 sayılı Kanun'un 86. maddesi uyarınca, hizmet tespit davaları, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkeme tarafından resen dikkate alınır.

Av. Muhammet Ali BEYHAN

Kültür Mah. Mithatpaşa Cad. No: 71/4 Çankaya/ANKARA
0 (543) 454 11 49
Black Minimalist Modern Attorney Law Logo 1080 x 1080 piksel

You cannot copy content of this page

Scroll to Top
× İletişime Geç