Ön İnceleme Nedir?
Ön inceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde düzenlenmiş ve yargılamanın beş temel aşamasından biri olarak belirlenmiştir. Bu aşamalar sırasıyla dilekçelerin karşılıklı verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hükümdür. Özellikle ön inceleme, yargılamanın düzenli ve hızlı yürütülmesi, iddia ve savunmaların netleştirilmesi, gereksiz tahkikat işlemlerinin önlenmesi amacıyla büyük bir öneme sahiptir.
HMK'nın 137. maddesi "Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir." şeklindedir.
Ön inceleme aşamasının önemi, yargılamanın daha sonraki aşamalarında karşılaşılabilecek usule ilişkin itirazların bu aşamada çözümlenmesi ile yargılamanın daha düzenli ilerlemesini sağlamasından kaynaklanır. Bu aşamada hâkim, davanın esasına girilmesine engel bir durum tespit ederse, usule ilişkin bir kararla davayı sona erdirir. Eğer davanın esasına girilmesi gerekiyorsa, bu durumda hâkim, itiraz varsa zamanaşımı ve hak düşürücü süre konularını mutlaka inceleyerek bir karar verir.
Ön İncelemenin Kapsamı
HMK’nin 137. maddesine göre, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra mahkeme, ön inceleme yapar. Bu süreçte mahkeme, dava şartları ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını belirler, tahkikata hazırlık işlemlerini yürütür ve tarafların delillerini sunmaları için gerekli işlemleri yapar. Ayrıca, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve tüm bu işlemleri tutanağa geçirir. Tahkikata geçilebilmesi için ön incelemenin tamamlanması ve gerekli kararların alınması zorunludur.
Bu aşamada hâkim, dava şartlarını ve ilk itirazları değerlendirir ve davanın esasına girilmesine engel bir sebep varsa, usule ilişkin bir kararla davayı sona erdirir. Eğer davanın esasına girilmesi gerekiyorsa, hâkim itiraz ve def’ileri mutlaka inceleyerek bir karar verir. Ayrıca, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı da kural olarak ön inceleme aşamasıyla birlikte işlemeye başlar. Ancak taraflar, davayı geciktirmeye yönelik olmamak kaydıyla, yeni veya sonradan elde ettikleri delilleri hâkimin takdiriyle bildirebilirler.
Tensip Zaptı hakkındaki makalemiz için tıklayınız.Ön İnceleme Duruşmasında Neler Yapılır?
Ön inceleme duruşmasında hâkim, dava şartları ve ilk itirazları inceler. Uyuşmazlık konularını tam olarak belirler ve tahkikata hazırlık işlemlerini yürütür. Taraflar, iddia ve savunmalarını genişletme veya değiştirme talebinde bulunabilirler, ancak bu değişiklikler hâkimin iznine tabi olabilir. Ayrıca, hâkim tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 140. maddesi gereğince, ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilemez.
Hukuk Muhakemeleri Kanunun 140. maddesi"
(1) Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.
(2) Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulh ve arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatarak sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder.
(3) Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
(4) Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir.
(5) (Değişik:22/7/2020-7251/14 md.) 139 uncu madde uyarınca yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir. " şeklindedir.
Ön inceleme duruşmasında hâkim, davanın esasına girilmesine engel bir durum tespit ederse, usule ilişkin bir kararla davayı sona erdirir. Eğer davanın esasına girilmesi gerekiyorsa, hâkim itiraz ve def’ileri mutlaka inceleyerek bir karar verir. İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı da kural olarak ön inceleme aşamasıyla birlikte başlar. Taraflar, yeni veya sonradan elde ettikleri delilleri hâkimin izniyle bildirebilirler.
Ön İnceleme Duruşması Nedir?
Ön inceleme duruşması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde yargılamanın önemli bir aşaması olarak kabul edilmiştir. Bu duruşma, yargılamanın düzenli ve etkili bir şekilde ilerlemesi için kritik bir rol oynar. HMK’nın 140. maddesi uyarınca, ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenir ve uyuşmazlık konuları belirlenir. Kanun maddesi "Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder." şeklindedir.
Ön İnceleme Duruşmasının Önemi
Ön inceleme duruşması, mahkemenin ve tarafların doğru bir şekilde hazırlık yapmasını gerektirir. Bu aşamanın başarısı, davanın esasına girilmeden önce yapılması gereken işlemlerin doğru bir şekilde yapılmasına bağlıdır. Mahkeme, ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazları inceler. Eğer bu hususlar dosya üzerinden karara bağlanabiliyorsa, duruşma yapılmasına gerek kalmayabilir. Örneğin, mahkeme görevsiz ya da yetkisiz olduğuna karar verirse, ön inceleme duruşması yapılmasına ihtiyaç kalmaz.
Tarafların Dinlenmesi ve Uyuşmazlık Konularının Tespiti
Ön inceleme duruşmasında hâkim, tarafları dinleyerek usule ilişkin hususlarda karar verir. Daha sonra, uyuşmazlığın esasıyla ilgili iddia ve savunmalar dikkate alınarak, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilir. Bu belirleme, genel bir tespit olmayıp, tarafların somut vakıalar üzerinden tek tek hangi hususlarda anlaştıkları ya da anlaşamadıkları belirlenir.
Sulh Teşviki ve Süre Verilmesi
Ön inceleme duruşmasının ikinci fıkrası, sulhe ilişkin özel hükümler içerir. Hâkim, tarafların anlaşmazlık noktalarını tespit ettikten sonra tarafları sulhe teşvik eder. Hâkim, tarafların sulh olmalarının mümkün olduğunu düşünürse, bir defaya mahsus olmak üzere süre vererek yeni bir duruşma günü belirleyebilir. Bu süre, tarafların talebi üzerine veya hâkimin kendiliğinden kararıyla verilebilir. Önemli olan, hâkimde tarafların uzlaşabileceği yönünde ciddi bir kanaatin oluşmasıdır.
Sulh Durumunun ve Anlaşmazlık Noktalarının Belirlenmesi
Ön inceleme duruşmasında veya sulh için süre verilmişse ikinci duruşmada, tarafların sulh olup olmadıkları belirlenir. Taraflar sulh olurlarsa, bu durum tutanağa geçirilir; sulh olmazlarsa, anlaşmazlık noktaları tek tek tutanağa yazılır. Tutanak, yargılamanın yol haritası niteliğindedir ve tahkikatın konusunu belirler.
Ön İnceleme Duruşmasının Tamamlanması
Ön inceleme duruşması, genellikle tek duruşmada tamamlanır. Ancak, sulh için süre verilmişse veya özel durumlar varsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü belirlenebilir. Sürekli ikinci duruşma verilmesi, ön incelemenin amacına aykırıdır. Kanun maddesi "Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır. Zorunlu olan hâllerde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edilir." şeklindedir.
Delillerin Sunulması ve Toplanması
Taraflar, delil olarak dayandıkları belgeleri dilekçelerine eklemeli veya başka yerden getirilecekse bunu belirtmelidirler. Eğer taraflar bu konuda eksiklik yapmışlarsa, tahkikata başlamadan önce son bir süre verilerek bu eksikliklerin tamamlanması sağlanır. Taraflar bu süreyi de doğru kullanmazlarsa, tahkikat mevcut delillerle yürütülür ve eksik delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılırlar.
Ön inceleme duruşması, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi ve tahkikatın hızlandırılması için büyük bir öneme sahiptir. Bu duruşmada yapılan işlemler, yargılamanın ilerleyen aşamalarında ortaya çıkabilecek usule ilişkin itirazların çözülmesini sağlar ve davanın gereksiz yere uzamasını engeller. Ön inceleme duruşmasında tutulan tutanak, yargılamanın yol haritasını oluşturur ve tahkikatın konusunu belirler.
Ön İnceleme Duruşmasına Davet
HMK’nin 139. maddesine göre, mahkeme dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme duruşması için bir gün belirler ve taraflara bildirir. Davetiyede, taraflara sulh için hazırlık yapmaları, duruşmaya katılmamaları durumunda yokluklarında yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri ve diğer tarafın iddia ve savunmalarını genişletebileceği ihtar edilir. Ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Kanun maddesi "Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir." şeklindedir.
Ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyecektir. Bu nedenle, tarafların duruşmaya katılması büyük önem taşır. Mahkeme, tarafların sulh için gerekli hazırlıkları yapmalarını ve duruşmaya katılmalarını teşvik eder. Ön inceleme duruşmasında hâkim, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler ve uyuşmazlık konularını belirler. Tarafların delillerini sunmaları ve toplanması için gerekli işlemleri yapar ve tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder.
Ön İnceleme Duruşmasına Katılmamanın Sonuçları
Ön inceleme duruşmasına katılmamanın sonuçları ciddi olabilir. Yargıtay’ın 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir karara göre, ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, tahkikat duruşmasına davet edilmeden yokluğunda hüküm verilemez. Kararda şöyle denilmektedir: "Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılmadan davalının yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir" (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2015/6429, K. 2015/21058, T. 11.11.2015).
Bu karar doğrultusunda, ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, tahkikat duruşmasına davet edilmeden yokluğunda hüküm verilemez. Ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez ve diğer tarafın iddia ve savunmalarını genişletebileceği veya değiştirebileceği kabul edilir. Bu nedenle, ön inceleme duruşmasına katılmak, tarafların haklarını koruyabilmeleri açısından büyük önem taşır.
Ön İncelemeyle Bağlantılı İşlemler
Ön inceleme ile bağlantılı işlemler arasında, dava şartlarının ve ilk itirazların incelenmesi, tahkikata hazırlık işlemleri ve delillerin sunulması bulunur. Hâkim, uyuşmazlık konularını belirler ve tarafları sulhe teşvik eder. Bu süreçte dava şartları sağlanmamışsa, hâkim usule ilişkin bir kararla davayı sona erdirebilir. Ancak davanın esasına girilmesi gerekiyorsa, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler gibi itirazları değerlendirerek karar vermelidir. Tüm bu işlemler, mahkemenin yargılamayı etkin ve hızlı bir şekilde yürütmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
Yargıtay'ın bir kararında (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2015/6429, K. 2015/21058, T. 11.11.2015) belirtildiği gibi, ön inceleme duruşmasına katılmayan tarafın tahkikat duruşmasına davet edilmeden yokluğunda hüküm kurulması, hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına gelir. Bu nedenle, ön inceleme aşamasında dava şartları ve ilk itirazlar mutlaka incelenmeli ve gerekli kararlar alınmalıdır. Hâkim, tarafların delillerini sunmaları ve toplanması için gerekli işlemleri yapmalı ve uyuşmazlık konularını belirlemelidir.
Ön inceleme aşamasında hâkim, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için tarafları dinler ve uyuşmazlık konularını belirler. Tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme duruşması tamamlanmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez. Bu nedenle, ön inceleme aşaması, yargılamanın düzenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
Ön inceleme aşaması, yargılamanın düzenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. HMK’nin 137. ve 140. maddeleri gereğince, ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilemez. Hâkim, dava şartlarını ve ilk itirazları değerlendirir ve uyuşmazlık konularını belirler. Tarafların delillerini sunmaları ve toplanması için gerekli işlemleri yapar ve tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Ön inceleme duruşmasına katılmayan taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez ve diğer tarafın iddia ve savunmalarını genişletebileceği veya değiştirebileceği kabul edilir.

Ön İnceleme Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/6528 E., 2021/3688 K.
HMK 140 uyarınca, ön inceleme duruşmasına bildirilen mazeret kabul edildiğinde, tahkikat aşamasına geçilmeden yeni bir ön inceleme duruşması yapılmalıdır.
Davalı vekilinin ön inceleme duruşmasına mazeret bildirmesi ve mahkemece bu mazeretin haklı görülerek kabul edilmesi göz önüne alındığında bu halde yeni bir ön inceleme duruşma günü tayin edilerek, ön incelemede yapılması gereken usul işlemlerinin (HMK m.140) yapılması, tarafların anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususların tek tek tespit edilmesi, ön inceleme sonuç tutanağı düzenlenip bu tutanağın taraflara imzalatılması ve ön inceleme aşamasında yapılması gereken işlemler yapıldıktan sonra tahkikata geçilmesi gerekirken ön inceleme duruşması usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi savunma hakkının ihlali niteliğinde olup, usule aykırıdır.
Av. Muhammet Ali BEYHAN